5378 Sayılı EngelliEngelliler Hakkında Kanununun 3.ncü Maddesine göre;
Engelli; doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, ruhsal, zihinsel, duygusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri olan korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişidir.
Engellilerin, ülkemizde engellilere tanınan haklardan faydalanabilmesi için alınan, Sağlık Bakanlığı’na bağlı tam teşekküllü bir hastaneden %40 ve üstü özür oranı bulunan rapora ‘Engelli Raporu’ denir.
Engellinin adı soyadı, 15 yaşından itibaren fotoğraf, engelli ibaresi, engel derecesi, engel grubu, alanında uzman doktorların imzası
Engelli sağlık kurulu raporunda raporun geçerlilik süresi belirtilmiş ise belirtilen süre kadar rapor geçerlidir. Eğer raporun sürekli olduğu belirtilmiş ise rapor süresiz geçerlidir.
Engellilere tanınan hak ve hizmetlerden yararlanmada kullanılmak üzere engelli kişilere verilen kimlik kartıdır. Engelli kimlik kartı Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlükleri aracılığı ile düzenlenmektedir.
Engelli kimlik kartı, doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle meydana gelen bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini yüzde kırk (%40) veya daha yüksek bir oranda kaybeden ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan engelli bireylere verilmektedir.
Engelli sağlık kurulu raporu aslı ya da onaylı fotokopisi, nüfus cüzdanı fotokopisi, 1 adet fotoğraf.
Engelli kimlik kartları; içerdiği bilgilerin değişmesi, kaybedilmesi, çalınması veya herhangi bir nedenle kullanılamaz hale gelmesi durumunda, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlükleri tarafından yeniden düzenlenir.
Engelli kimlik kartı engelli sağlık kurulu raporu yerine geçmez. Kimlik kartına sahip her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, mevzuatta münhasıran engelli kişilere tanınan hak ve hizmetlerden yararlanır. Kimlik kartı alıp almamak engelli kişinin isteğine bağlıdır.
Yabancı ülkede yaşayan Türk vatandaşlarımızın yaşadığı ülke makamlarınca verilmiş olan engelli sağlık kurulu raporu Türkiye’de geçerli değildir. Engelli kimlik kartı almak üzere, mevzuat gereği yetkili hastanelere müracaat ederek yeniden engelli sağlık kurulu raporu almaları gerekmektedir.
Engelli kimlik kartı ile başta ücretsiz ve indirimli seyahat olmak üzere birçok hak ve hizmetten yararlanılmaktadır.
Engelli kişilerin faydalanacakları hak ve indirimler; ilgili kurum, kuruluş veya yerel yönetimler tarafından belirlenmektedir. Bunun yanında bazı kamu ve özel sektör kuruluşlarının, engelli kimlik kartı, nüfus cüzdanına işlenmiş engellilik bilgisi ya da engellilere verilen sağlık kurulu raporunu esas alarak engellilere sağladığı kolaylıklar bulunmaktadır. Bu indirimler ve/veya oranları zaman zaman ilgili kurumlar tarafından değiştirilebilmektedir.
Derleyen: Sosyal Hizmet Uzmanları
Gamze Çetin – Mehmet Ali Şahin
5378 Sayılı EngelliEngelliler Hakkında Kanununun 3.ncü Maddesine göre;
Engelli; doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, ruhsal, zihinsel, duygusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri olan korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişidir.
Hazırlayan: Sosyal Hizmet Uzmanı Gamze Çetin
Derleyen: Sosyal Hizmet Uzmanı Mehmet Ali Şahin
Kurumda Engelli Bakım Hizmetleri konusuyla ilgili 2 uzman videosu bulunmaktadır.
Bu konunun videoları soruların içindedir.
Engellilere hizmet veren resmi ve yatılı-gündüzlü bakım merkezlerine yerleşmek veya faydalanmak için Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüklerine başvuru yapılması gerekmektedir. Engellilerin Bakımı Rehabilitasyonu ve Aile Danışmanlığı Hizmetlerine Dair Yönetmelik kapsamında işlem yapılmaktadır.
a)Engelli Sağlık Kurulu Raporu. Engellinin bulaşıcı hastalığı ve madde bağımlılığının olması durumunda bu husus raporda belirtilir. b)Yatılı ve sürekli bakımı için bakım ve rehabilitasyon merkezine yerleştirilecek olan, on sekiz yaşını tamamlamamış engelliiçin ilgili mahkemelerden alınacak koruma altına alınması ve bir bakım merkezine yerleştirilmesi kararı ile velayet altında değil ise vesayet altına alınması ve vasi atanması kararı. c)On sekiz yaşını tamamlamış olup akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini görememesi veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gerekmesi ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokması nedenleriyle kısıtlanması gerekli engelli için ilgili mahkemelerden alınacak kısıtlanması ve bir bakım merkezine yerleştirilmesi kararı ile velayet altında değil ise vesayet altına alınması ve vasi atanması kararı. d)Terk/buluntu ve yakını bulunmayan kimsesiz engellilerin yasal işlemleri, engellinin bulunduğu İl Müdürlüğünce yürütülür.
Engellilere hizmet veren özel ve yatılı-gündüzlü bakım merkezlerine yerleşmek veya faydalanmak için Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüklerine başvuru yapılması gerekmektedir. Bakıma Muhtaç Engellilerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik ile Bakıma Muhtaç Engellilere Yönelik Özel Bakım Merkezleri Yönetmeliği kapsamında işlem yapılmaktadır.
a)T.C. Kimlik Numarası beyanı,
b) Engelli sağlık kurulu raporu,
c)Yatılı ve sürekli bakımı için resmi veya özel bakım merkezine yerleştirilecek olan; 18 yaşını tamamlamamış bakıma muhtaç engelli için ilgili mahkemelerden alınacak, koruma altına alınması ve bir bakım merkezine yerleştirilmesi kararı ile velayet altında değil ise vesayet altına alınması ve vasi atanması kararı; 18 yaşını tamamlamış olup akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini görememesi veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gerekmesi ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokması nedenleriyle kısıtlanması gerekli bakıma muhtaç engelli için ilgili mahkemelerden alınacak, kısıtlanması ve bir bakım merkezine yerleştirilmesi kararı ile velayet altında değil ise vesayet altına alınması ve vasi atanması kararı.
d)Bakmakla yükümlü olunan bireyler kapsamındaki kişilerin gelir ve mal durumuna ilişkin yazılı beyanı ve taahhüdü ile beyanın içeriğine dair belgeler, e)İki adet vesikalık fotoğraf,
f) Varsa öğrenim durumunu gösterir belge veya sureti,
g)Engellinin vasisi var ise, vesayete ve vasi atanmasına ilişkin mahkeme kararı,
ğ)Anne babanın boşanmış olması hâlinde, boşanmaya ilişkin mahkeme kararı,
h)İl müdürlüklerince, beyan edilen T.C. Kimlik Numarası üzerinden elde edilecek nüfus cüzdanı sureti, aile nüfus kayıt örneği ve ikametgâh adres belgesi dosyaya eklenecektir.
ğ)Anne babanın boşanmış olması hâlinde, boşanmaya ilişkin mahkeme kararı,
Özel bakım merkezinden yararlanabilmek için tam teşekküllü hastanelerden alınacak 16.12.2010 tarih ve 27787 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan” Engellilük Ölçütü, Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” kapsamında alınan Engelli Sağlık Kurulu Raporlarında engel oranı % 50 ve üzeri olup ağır engelli EVET- HAYIR bölümünde EVET ibaresi olması; 30.07.2006 tarih 26244 sayılı “Bakıma Muhtaç Engellilerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik” kapsamında bakım ihtiyacı olduğuna dair bakım raporu; Her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle; kendilerine ait veya bakmakla yükümlü olunan birey sayısına göre kendisine düşen ortalama aylık gelir tutarının, bir aylık net asgari ücret tutarının 2/3’ünden daha az olduğunun (606.95 TL/ 1 Temmuz 2015-31 Aralık 2015) bakım raporu ile tespit edilmesi gerekmektedir
Bakanlığımız tarafından her bir engelli için özel bakım merkezine her ay ödenen bakım ücreti 20.000 gösterge rakamı ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 154. maddesi uyarınca aylık gösterge tablosunda yer alan rakamlar ile ek gösterge rakamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak aylık katsayının çarpımı sonucu bulunan tutardan fazla olamaz. (Aylık Katsayıx20.000+% 8 KDV=1.794.61 TL/ 1 Temmuz 2015-31 Aralık 2015)
Evde Engelli Bakım Hizmetleri konusuyla ilgili 4 uzman videosu bulunmaktadır.
Bu konunun videoları soruların içindedir.
Bakım hizmetlerinin sunumunda kişinin biyolojik, fiziksel, psikolojik ve sosyal ihtiyaçları dikkate alınır. Öncelikle kişinin sosyal ve fiziksel çevresinden ayrılmaksızın , kendi aile ortamında bu hizmetin sunulması esastır.
Ağır engelli olduğu engelli sağlık kurulu raporunun sonuç bölümündeki ağır ibaresi “evet” yazılarak belgelendiren kişilerin yakınları şu şartlarla evde bakım ücreti alabilir. Engelli başkasının yardımı ve bakımı olmadan hayatını devam ettiremeyecek durumda olmalı. Hane içinde kişi başına düşen gelir asgari ücretin 3/2 sini geçmemeli ve engelliye bakacak yakını onun için günde en az 8 saat ayırmalı.
Bakım ihtiyacı olan engellilerin evde bakım ücreti/evde bakıma destek yardımından faydalanması için Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüklerine başvuru yapılması gerekmektedir. Bakıma Muhtaç Engellilerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik kapsamında işlem yapılmaktadır. Bu hizmet evde bakıma destek yardımı olarak sosyal yardım niteliğinde Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü görev alanına verildiğinden (Temmuz 2015) SYGM tarafından yeni Yönetmelik hazırlanmış olup henüz yürürlüğe girmemiştir.
T.C. kimlik numarası beyanı, engelli sağlık kurulu raporu, bakmakla yükümlü olunan bireyler kapsamındaki kişileri gelir ve mal durumuna ilişkin yazılı beyanı ve taahhüdü ile beyanın içeriğine dair belgeler, iki adet vesikalık fotoğraf, varsa öğrenim durumunu gösterir belge veya sureti, engellinin vasisi var ise vesayet ve vasi atanmasına ilişkin mahkeme kararı, anne babanın boşanmış olması halinde boşanmaya ilişkin mahkeme kararı.
Evde bakım ücreti/evde bakıma destek yardımından yararlanabilmek için hastanelerden alınacak 16.12.2010 tarih ve 27787 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan” Engellilük Ölçütü, Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” kapsamında alınan Engelli Sağlık Kurulu Raporlarında engel oranı % 50 ve üzeri olup ağır engelli EVET- HAYIR bölümünde EVET ibaresi olması gerekmektedir. 30.07.2006 tarih 26244 sayılı “Bakıma Muhtaç Engellilerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik” kapsamında bakım ihtiyacı olan engelli koşullarına sahip olmak. Her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle; kendilerine ait veya bakmakla yükümlü olunan birey sayısına göre kendisine düşen ortalama aylık gelir tutarının, bir aylık net asgari ücret tutarının 2/3’ünden daha az olduğunun (606.95 TL/ 1 Temmuz 2015-31 Aralık 2015) bakım raporu ile tespit edilmesi gerekmektedir
Kişi başına düşen gelir asgari ücretin üçte ikisinin altında ise ailede bakıma muhtaç her engelli için ayrı ayrı evde bakım ücreti alınabilir. Fakat mevcut düzenlemede bir bakıcı akrabanın, aynı anda, en fazla iki engelliye bakabileceği hükmü yer almaktadır. Bu nedenle, ailede ikiden fazla bakıma muhtaç engelli varsa, yani üçüncü ve dördüncü engelliler için ikinci bir bakıcı tayin edilir ve bakım ücreti bu ikinci bakıcıya ödenir.
Üveyler dahil olmak üzere bakıma muhtaç engellinin eşi, çocukları ile çocuklarının eşleri, anne ve babası ile bunların anne ve babası, torunları ile torunlarının eşleri, kardeşleri ile kardeşlerinin eşleri, kardeşlerinin çocukları ile kardeş çocuklarını eşleri, eşinin ana ve babası, eşinin kardeşleri, eşinin kardeşlerinin eşleri ile çocukları, amcaları ve amcalarının eşleri, amca çocukları ile bunların eşleri, halaları ile halalarının eşleri, hala çocukları ile bunların eşleri, teyzeleri ve teyzelerinin eşleri, teyze çocukları ile bunların eşlerinden her biri bakıcı olabilir. Burada belirtildiği gibi, yasaya göre, bakıma muhtaç engellinin birinci, ikinci ve üçüncü dereceden akrabaları bakıcı olabilir.
Evde bakım ücreti alan ya da bakıma muhtaç kişinin çalışması eğer kişi başına düşen geliri olan asgari ücretin üçte ikisini geçmiyorsa bakım aylığı almaya engel değildir.
Bakıma muhtaç engellinin ölünü, engellinin sağlık kurulu raporunun değişmesi sonucu ağır ibaresine hayır yazılmasıyla ağır engelli olmadığının anlaşılması, adres değişikliğinin süresinde bildirilmemesi , hanede kişi başına düşen gelirin olan asgari ücretin üçte ikisini geçİyorsa engelli bakım ücreti kesilir.
• Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından ödenen bakım ücretinden yararlanabilmek için;
• İlgilinin %50’nin üzerinde özür derecesi olup, raporunda ağır engelli ibaresi bulunması,
• Durumu günlük hayatın alışılmış, tekrar eden gereklerini önemli ölçüde yerine getirememesi nedeniyle hayatını başkasının yardımı ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede düşkün olarak değerlendirilmesi,
• Her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamı esas alınmak suretiyle, kendilerine ait veya bakmakla yükümlü olduğu birey sayısına göre kendilerine düşen ortalama aylık geliri bir aylık net asgarî ücret tutarının 2/3’ünden daha az olması gerekmektedir.
Akrabaları tarafından günde 24 saat süreyle bakılan bakıma muhtaç engelliler için 10.000 gösterge rakamı ile memur aylık katsayısının çarpımından çıkan sonuç tutarında aylık ücret ödenir. Güncel olarak 0,096058 X 10.000 sonucunda aylık 960,58TL tutarında evde bakım ücreti ödenmektedir.
Araştırmanın konusu, araştırmanın amacı, hedefi, yöntemi, kullanılacak ölçekler, süresi, kaynakçası, etik kurul kararı, kuramsal çerçevesi, nerede yapılacağına ilişkin bilgileri içeren dosyayla birlikte araştırmanın yapılacağı Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne başvuru yapılmaktadır. Başvuru İl Müdürlüğünce değerlendirildikten sonra bu dosya İl Müdürlüğü görüşünün de eklenerek Bakanlığımız Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir.
Hazırlayan: Sosyal Hizmet Uzmanı Gamze Çetin
Derleyen: Sosyal Hizmet Uzmanı Mehmet Ali Şahin
Engelli Aylığı (Maaşı) 2022 Sayılı Kanun Kapsamında konusuyla ilgili 3 uzman videosu bulunmaktadır.
Bu konunun videoları soruların içindedir.
Toplumda genellikle “engelli aylığı” olarak bilinen 2022 sayılı “65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanununun” ilgili maddelerince bağlanan aylıktır. Ekonomik yoksunluk içinde bulunan; 18 yaşından büyük engelli bireyler ve kanunen bakmakla yükümlü olduğu 18 yaşını tamamlamamış engelli yakını bulunan Türk Vatandaşlarına aylık bağlanmaktadır. Üç aylık olarak ödenen bir aylıktır. Engel oranına göre aylığın miktarı değişmektedir.
Yetkili hastaneden alınmış engelli sağlık kurulu raporuna göre “engelli” (engel oranı %40-%69) ve başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek derecede engelli (engel oranı%70 ve üzeri) olan, - Kanunen bakmakla yükümlü kimsesi bulunmayan, - Sosyal güvenlik kurumlarından her ne ad altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlanmayan, - Nafaka bağlanmamış veya bağlanması mümkün olmayan, - Mahkeme kararıyla veya doğrudan bir mevzuat gereği bağlanmış herhangi devamlı bir gelire sahip bulunmayan, - Her türlü gelirleri toplamının aylık ortalaması, kanunla belirlenen muhtaçlık sınırının altında olan kişiler ile; Yukarıdaki koşullara sahip olup kanunen bakmakla yükümlü olunan 18 yaşını tamamlamamış engelli yakını bulunanlar, bakımının fiilen gerçekleşmesi ve aylık ortalama gelirinin kanunla belirlenen muhtaçlık sınırının altında olması kaydıyla bu aylıktan faydalanabilir. Sosyal güvenlik kurumundan, yetim aylığı almakta olan engelli bireylerin aylık veya gelirleri, alacağı engelli aylığından az ise aradaki fark ilgili sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanacaktır. PTT ile yapılan protokol gereğince, % 70’ten fazla engel oranı bulunan vatandaşların aylıklarının, istemeleri halinde evlerinde ödenmesi uygulaması Eylül 2008 tarihinden itibaren başlamıştır.
2022 Sayılı Kanunun 5.maddesi uyarınca bağlanacak aylıklara ilişkin başvurular, kişilerin adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde kayıtlı ikametgâhının bulunduğu Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına başvurulmalıdır.
Başvuruların şahsen ve yazılı olması esas olmakla birlikte başvuru işleminin kanunî temsilciler tarafından yapılması hâlinde mahkemeden alınmış karar örneği, vekil tarafından başvuru yapılması hâlinde vekâletname örneği başvuru formuna eklenir. Yaşlı aylığı başvurularında, herhangi bir belge talep edilmemesi esastır. Engelli aylıkları ve 18 yaş altı engelli yakını aylığı başvurularında aşağıdaki belgeler istenir. a) Engelli aylıkları başvurularında, engelliler için sağlık kurulu raporunun aslı ya da noter/hastane başhekimliği tarafından onaylı sureti veya Sağlık Bakanlığı veri tabanından elektronik olarak paylaşılan rapor bilgileri kabul edilir. Bununla birlikte engelli sağlık kurulu raporu suretlerine Sosya Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfı Müdürlerince, aslının ibraz edilmesi kaydıyla “aslı gibidir” onayı verilir. b) 18 yaş altı engelli yakını aylığı başvurularında; engelliler için sağlık kurulu raporunun yanında, kanuni velisinin olmadığı durumlarda atanmış vasilere ilişkin mahkemece verilmiş vesayet kararının aslı ya da noter tarafından onaylı sureti istenir. Bununla birlikte vesayet kararı suretlerine Sosya Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfı Müdürlerince, aslının ibraz edilmesi kaydıyla “aslı gibidir” onayı verilir. Engelli aylıklarına başvuruda bulunan vatandaşlara ücretsiz engelliler için sağlık kurulu raporu uygulamasından faydalanabilmeleri için Sosya Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfı Müdürü tarafından imzalanan sevk kâğıdı verilir.
Engellinin ölümü, engellinin Türk vatandaşlığından çıkarılması, engellinin aylığından feragatı, engelli ya da 18 yaşından küçük engellinin 18 yaşını tamamlaması, her ne suretle olursa olsun kanunlarla belirlenen muhtaçlık sınırının üzerinde gelir elde edilmesi, süreli engelli sağlık kurulu raporunun süresinin dolmasına rağmen yeni raporun 1 yıl içinde vakfa verilmemesi, adres değişikliğinin 1 yıl içinde vakfa bildirilmemesi, engelli aylığının aralıksız 1 yıl alınmaması durumlarında engelli aylığı kesilir.
Engelli aylığının kesilmesini gerektiren sebepler 3 ay içinde bildirilmezse, geriye dönük yapılan incelemede haksız yere alındığı tespit edilen aylıklar yasal faiziyle birlikte engelliden veya vasisinden geri alınır.
Aynı evde birden fazla engelli bulunduğunda, kişi başına düşen gelir muhtaçlık sınırın altında ise ve engelli maaşı için aranan diğer şartlar mevcutsa her biri için ayrı aylık başvurusunda bulunulabilir.
Hazırlayan: Sosyal Hizmet Uzmanı Gamze Çetin
Derleyen: Sosyal Hizmet Uzmanı Mehmet Ali Şahin
• Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından ödenen muhtaç aylığından yararlanmak için;
• % 40 ve üzerinde engeli olmak,
• Sosyal güvencesi olmamak(primleri devlet tarafından ödenen),
• Herhangi bir gelir veya aylığı bulunmamak,
• Mahkeme kararı veya kanunla bakım altına alınmamış olmak,
• Gelir getirici taşınır ve taşınmaz malı mevcut olmaması veya olup da bunlardan elde edeceği aylık ortalama gelirinin bu yönetmelikle belirlenen muhtaç aylığı miktarını geçmemesi gerekmektedir.
Engelli kişiler başvuru formunu doldurup imzaladıktan sonra, engelini belirten sağlık kurulu raporunu ekleyip, ikamet ettiği ilin bağlı olduğu Vakıflar Bölge Müdürlüğüne şahsen, posta yoluyla veya Genel Müdürlüğün internet sitesi üzerinden başvuru yapabilirler.
Hazırlayan: Sosyal Hizmet Uzmanı Gamze Çetin
Derleyen: Sosyal Hizmet Uzmanı Mehmet Ali Şahin
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na tabi olarak çalışacak engellilerin; engel oranına, çalışılan süreye ve ödenen primlere göre isteğe bağlı erken emeklilik hakkı bulunmaktadır. Ayrıca 5510 sayılı kanun ile bağımsız çalışan engelliler için isteğe bağlı erken emeklilik hakkı getirilmiştir.
Engellilerin emeklilik işlemleri diğer çalışanlarda olduğu gibi ilgili SGK tarafından yapılmaktadır. Engelliler erken emeklilik ya da malülen emeklilik işlemlerini SGK'a müracaat ederek başlatabilirler. Ayrıntılı bilgi için: www.sgk.gov.tr ALO 170** (Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi’ni 7 gün 24 saat arayabilirsiniz)
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunanların, 1/10/2008 tarihinden sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenecek. Eklenen bu süreler emeklilik yaş hadlerinden de indirilecek. Yapılan bu düzenleme ile ağır engelli çocuğu olan kadın çalışanlara erken emeklilik hakkı tanınmıştır.
5510 Sayılı Kanunun 25’ci Maddesi’ne Göre;
İşe Başlama Tarihi |
Çalışma Gücünde Kayıp Oranı |
||
%60 ve daha çok olanlar |
%50 – %59 arası olanlar |
%40 - %49 arası olanlar |
|
01.10.2008 – 31.12.2008 |
15 yıl, 3 bin 700 gün |
16 yıl, 3 bin 700 gün |
18 yıl, 4 bin 100 gün |
01.01.2009 – 31.12.2009 |
15 yıl, 3 bin 800 gün |
16 yıl, 3 bin 800 gün |
18 yıl, 4 bin 200 gün |
01.01.2010 – 31.12.2010 |
15 yıl, 3 bin 900 gün |
16 yıl, 3 bin 900 gün |
18 yıl, 4 bin 300 gün |
01.01.2011 – 31.12.2011 |
15 yıl, 3 bin 960 gün |
16 yıl, 4 bin gün |
18 yıl, 4 bin 400 gün |
01.01.2012 – 31.12.2012 |
15 yıl, 3 bin 960 gün |
16 yıl, 4 bin 100 gün |
18 yıl, 4 bin 500 gün |
01.01.2013 – 31.12.2013 |
15 yıl, 3 bin 960 gün |
16 yıl, 4 bin 200 gün |
18 yıl, 4 bin 600 gün |
01.01.2014 – 31.12.2014 |
15 yıl, 3 bin 960 gün |
16 yıl, 4 bin 300 gün |
18 yıl, 4 bin 680 gün |
01.01.2015’den sonra |
15 yıl, 3 bin 960 gün |
16 yıl, 4 bin 320 gün |
18 yıl, 4 bin 680 gün |
Çalışma gücünde kayıp oranına göre çalışma süreleri değişir. 2008 yılından sonra çıkan yasaya göre %60 ve daha çok olanlar 2008 yılından sonra 15 yıl, 3700 ile 3960 arasında değişmektedir. %50 ile %59 arasında olanlar 2008 yılından sonra 16 yıl, 3700 gün ile 4320 gün arasında pirim günleri değişmektedir. 2008 yılı öncesi engellilerin rapor oranı ve derecesine göre işe girmiş SSK’lıların geçiş süreleri
Engellilerin Emeklilik Sürelerine İlişkin
01.10.2008 tarihinden önce işe girmiş eski SSK’lılarda geçiş süreci
Rapor oranı ve derecesi |
|||
Sigortalılık Başlangıcı |
I. Derece |
II. Derece |
III. Derece |
05.08.1991 ve daha önce |
15 yıl- 3600 gün |
15 yıl- 3600 gün |
15 yıl- 3600 gün |
06.08.1991-05.08.1994 arasında |
15 yıl- 3600 gün |
15 yıl, 8 ay-3680 gün |
16 yıl, 3760 gün |
06.08.1994-05.08.1997 arasında |
15 yıl- 3600 gün |
16 yıl, 4 ay-3760 gün |
17 yıl, 3920 gün |
06.08.1997-05.08.2000 arasında |
15 yıl- 3600 gün |
17 yıl, 3840 gün |
18 yıl, 4080 gün |
06.08.2000-05.08.2003 arasında |
15 yıl- 3600 gün |
17 yıl, 8 ay-3920 |
19 yıl, 4240 gün |
05.08.2003-30.09.2008 arasında |
15 yıl- 3600 gün |
18 yıl-4000 gün |
20 yıl-4400 gün |
Bağ-Kur’lular Çalışma Gücünde Kayıp Oranı |
||
%60 ve daha çok olanlar |
%50 – %59 arası olanlar |
%40-%49 arası olanlar |
15 yıl, 3 bin 960 gün |
16 yıl, 4 bin 320 gün |
18 yıl, 4 bin 680 gün |
Hazırlayan: Sosyal Hizmet Uzmanı Gamze Çetin
Derleyen: Sosyal Hizmet Uzmanı Mehmet Ali Şahin
Muhtaç durumda olup, herhangi bir sosyal güvenliği olmayan kişiler; İl veya ilçedeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına başvuruda bulunarak, ayni ve nakdi yardımlardan yararlanabilirler.
Ayrıca, Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü ' nce muhtaç durumdaki ailelerin çocuklarının bakımına destek için ayni ve nakdi yardımlar yapılmaktadır. Muhtaç olup, engelli çocuğunun bakımında güçlükler yaşayan aileler bu yardımdan yararlanmak için İllerinde bulunan İl Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğüne müracaat edebilirler.
Yardımcı Araç Gereç ve Cihazlar konusuyla ilgili 2 uzman videosu bulunmaktadır.
Bu konunun videoları soruların içindedir.
Sosyal güvencesi olan engellilerin tedavi, muayene, ilaç, tetkik ve ortez-protez ihtiyaçları bağlı oldukları sosyal güvenlik kuruluşu tarafından katkı payı alınarak karşılanmaktadır. Engelliler, ihtiyaç duydukları medikal malzeme için, Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerden sağlık kurulu raporu alarak, söz konusu medikal malzemeye ilişkin müracaatlarını, SGK sağlık işleri il müdürlüklerine yapmaktadır. Bu birimlerce, kişinin sağlık yardımlarından yararlanma açısından müstahak olup olmadığı, sağlık kurulu raporunda belirtilen cihazların tıbbi uygunluk kontrolü ile hastaların daha önceden cihazı alıp almadıkları tespit edilmekte ve il dahilinde SGK stoklarında mevcut olup olmadığı kontrol edilerek işlemler yürütülmektedir. Cihazın mevcut olmaması halinde hasta tarafından temin edilebilmesi için stoklarda cihazın olmadığına dair onay verilmektedir. SGK stoklarında mevcut olmayan medikal malzemeler için, şahıslar, ilgili medikal malzemeyi özel firmalardan temin ederek, fatura ve diğer evraklarla birlikte SGK’ ya başvurmaktadır.
İliniz veya İlçenizin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına müracaat ederek talepte bulunabilirsiniz. Ayrıca; Kızılay ve diğer sosyal yardım amaçlı dernek, vakıf, federasyon, Konfederasyonlardan bu konuda yardım alabilirsiniz. Ayrıca belediyeler tarafından da çeşitli yardımlar yapılmaktadır.
Bağlı bulunulan sosyal güvenlik kurumunca karşılanır. Herhangi bir sosyal güvenceye tâbi olmama halinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarından sağlanması Valilik ve Kaymakamlıklardan talep edilebilir.
Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Talimatı gereğince ödeme yapılır. Cihazların ödenmeyen kısımları olmama halinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarından sağlanması Valilik ve Kaymakamlıklardan talep edilebilir.
Hastalığı nedeniyle “mesane veya rektum” kontrolü olmadığının (çocuklar için en az iki yaşını tamamlamış olmak kaydı ile) ve hasta altı bezi kullanması gerektiğinin belirtildiği uzman hekim raporuna dayanılarak reçete düzenlenmesi halinde ihtiyaca binaen kullanılması öngörülen hasta alt bezine ait fatura bedelleri birer aylık devreler halinde Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenir.
Hazırlayan: Sosyal Hizmet Uzmanı Gamze Çetin
Derleyen: Sosyal Hizmet Uzmanı Mehmet Ali Şahin
Engellilerin yararlanabilecekleri vergi indirimleri, Gelir Vergisi İndirimi, Emlak Vergisi İndirimi, Özel Tüketim Vergisi(ÖTV) Muafiyeti, Gümrük Vergisi Muafiyeti ve engellilerin günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş araç-gereçlerde Katma Değer Vergisi İstisnası’dır.
Bakanlar Kurulu, Emlak Vergisi Kanunu ile engelli bireylerin, Türkiye sınırları içinde brüt 200 m2’yi geçmeyen tek meskeni olması (intifa hakkına sahip olunması hali dahil) halinde, bu meskene ait vergi oranlarını sıfıra kadar indirmeye yetkili kılınmıştır. Bu hüküm, yukarıda belirtilenlerin tek meskene hisse ile sahip olmaları halinde hisselerine ait kısım hakkında da uygulanır.
Hazırlayan: Sosyal Hizmet Uzmanı Gamze Çetin
Derleyen: Sosyal Hizmet Uzmanı Mehmet Ali Şahin
Engelli hizmet erbabı ile bakmakla yükümlü olduğu engelli kişi bulunan hizmet erbabı,
• Engelli serbest meslek erbabı ile bakmakla yükümlü olduğu engelli kişi bulunan serbest meslek erbabı,
• Basit usulde vergilendirilenlerden, tüccar ve ücretli durumuna girmeksizin, imalat, tamirat ve küçük sanat işleri ile uğraşan, (ilk madde ve yardımcı malzeme müşteriye ait olarak faaliyet gösteren terzi, tamirci, marangoz gibi) engelliler yararlanmaktadırlar.
Çalışan engelli bireyler ve bakmakla yükümlü oldukları engelli yakını olan çalışanlar, özür oranlarına göre vergi indiriminden faydalanmaktadır. Engelli devlet memurları ve bakmakla yükümlü olduğu engelli yakını olan devlet memurlarının; çalıştıkları kurumun ilgili birimine başvurmaları gerekmektedir. Diğer çalışan engelli bireyler ve bakmakla yükümlü olduğu engelli yakını bulunan çalışanlar ise çalıştıkları işyerinden alacakları durumlarını gösterir belge ile illerde Defterdarlık Gelir Müdürlüğüne, bağımsız vergi dairesi bulunan ilçelerde Vergi Dairesi Müdürlüğüne, diğer ilçelerde Mal müdürlüklerine başvurmaları gerekmektedir.
Gelir vergisi indiriminden yararlanmak isteyen engelli hizmet erbabı, nüfus cüzdanı örneği ve çalıştığı işyerinden alacağı hizmet erbabı olduğunu gösterir belge ile birlikte illerde Defterdarlık Müdürlüğüne, diğer ilçelerde Mal Müdürlüğüne bir dilekçe ile başvurmalıdır.
Engellinin kendisi için; engelli olarak çalıştığına dair iş yerinden alınacak belge, engelli sağlık kurulu raporu, kimlik fotokopisi, 3 adet fotoğraf gerekmektedir. Bakmakla yükümlü engellisi olanlar için ise; kendisine ait çalışma belgesi , engelliye ait sağlık kurulu raporu ve kimlik fotokopisi ile engellinin üç adet fotoğrafı gerekmektedir.
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 200 metrekareden küçük tek konutu olan engelliler emlak vergisinden muaftır.
Emlak vergisi indiriminden yararlanmak için, yetkili sağlık kuruluşlarından alınmış olan engelliler için sağlık kurulu raporu, dilekçe ve “Tek Meskeni Olan (İntifa Hakkına Sahip Olanlar Dahil) Engellilere Ait İndirimli Bina Vergisi Formu” ile konutun sınırları içinde bulunduğu belediye başkanlığına başvurulmalıdır.
Emlak vergisinden muaf olabilmek için konutun bağlı bulunduğu belediyeye, engelliye ait konutun tapusu, engelli sağlık kurulu raporu ve kimlik fotokopisi ile birlikte başvurmak gerekir.
Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) Muafiyeti konusuyla ilgili 3 uzman videosu bulunmaktadır.
Bu konunun videoları sorularının içindedir.
H sınıfı sürücü belgesine sahip olan ve özel tertibatlı araç kullanabileceği sağlık kurulu raporu ile belgelenen engelli bireylerin yurtiçinden alacakları araçlar için ÖTV muafiyeti uygulanmaktadır. Aynı özel tertibat şartı olmaksızın %90 ve üzeri engel derecesine sahip olup araç kullanamayacak durumda olan engellilerin yakınları ya da istihdam edilen bir şoför tarafından kullanılmak üzere alınacak araçlar için de uygulanmaktadır.
Engel oranı %90’ın üzerinde olanlar başka bir şart gerekmeksizin, altında olanlar için ise “H” sınıfı sürücü belgesine sahip olmaları ve araçta engeline uygun hareket ettirici özel tertibat yaptırılmış olması koşuluyla ÖTV muafiyetinden yararlanabilmektedir.
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin (d) alt bendiyle, söz konusu bendin (a), (b) ve (c) alt bentleri kapsamındaki taşıtların aynı alt bentlerde belirtilen tarafından ilk iktisabından sonra beş yıl geçmeden deprem, heyelan, sel, yangın veya kaza sonucu kullanılamaz hâle gelmesi nedeniyle hurdaya çıkarılmasında, bu alt bentler kapsamındaki taşıtları hurdaya çıkaran engelliler tarafından yeni bir taşıtın ilk iktisabı ÖTV’den istisna edilmiştir.
Engellilere, engelli sağlık kurulu raporu verilmesine dair ilgili mevzuatın değişmesi halinde, değişiklik tarihinden önce usulüne uygun olarak düzenlenmiş olan engelli sağlık kurulu raporları ÖTV istisnası uygulamasında geçerlidir. Ancak, Özel Tüketim Vergisi Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce alınmış sağlık kurulu raporlarına dayanılarak bu istisna kapsamında işlem tesis edilmez. Engellinin, birden fazla engelli sağlık kurulu raporunun bulunması halinde, en son tarihli rapor bu uygulamada dikkate alınır. Engelli tarafından geçerli raporun ibraz edilmediğinin tespiti ve ibraz edilmeyen en son tarihli raporun da ilgili istisna uygulamasında aranılan mahiyette olmaması durumunda, ziyaa uğratılan vergi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte engelliden aranır. Engelli sağlık kurulu raporunda, raporun süresiz olduğunun belirtilmesi halinde herhangi bir tarihle sınırlı olmaksızın; belirli süre içinde geçerli olduğunun belirtilmesi halinde, raporun süresinin bitimine altı aydan az bir süre kalmaması kaydıyla, bu süre içinde, ilk iktisabı yapılacak taşıtlar bakımından söz konusu raporlara dayanılarak istisnadan yararlanılabilir. Süreli raporlara dayanılarak istisnadan yararlanılması halinde, raporun süre bitiminde ÖTV istisnasının devamı için yeni rapor ibrazı aranmaz. Engelliler tarafından ibrazı zorunlu engelli sağlık kurulu raporunun örneği ile şekli ve içeriğine ilişkin açıklamalar, söz konusu raporun verilmesine dair ilgili mevzuatla belirlenmiş olup, rapor tarihi dikkate alınmak suretiyle bu tarihte geçerli mevzuatla yapılan belirlemeler çerçevesinde raporun uygun olup olmadığı vergi dairesince tespit edilir. Bu kapsamda, engelli sağlık kurulu raporu verebilecek yetkili sağlık kurumlarının kontrolü de Sağlık Bakanlığının resmi internet sitesinden yapılır.
İstisnadan, Türkiye’de ikamet eden ve ikamet tezkeresine sahip yabancı ülke vatandaşları ile yurt dışında ikamet eden Türk uyruklu mavi kart sahipleri de yararlanabilir. Bunların da aranan şartları haiz olmaları ve belgeleri ibraz etmeleri gerektiği tabiidir. Ancak yurt dışından alınan ehliyet ve/veya rapora dayanılarak bu istisna uygulaması kapsamında işlem tesis edilemez.
İstisna şartlarına aykırı bir biçimde mevzuatta belirlenen kişilerin dışında kullanımının tespiti halinde ilk iktisapta ödenmeyen ÖTV, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte engelliden alınır. Ayrıca, taşıtın ilk iktisabında yaptırılan hareket ettirici aksamın, sonradan söküldüğünün tespit edilmesi halinde de aynı yönde işlem tesis edilir. Söz konusu durumlara ilişkin tespitlerin, ilk iktisap tarihinden itibaren beş yıl geçtikten sonra yapılması halinde, ilk iktisapta ödenmeyen ÖTV ile ilgili olarak herhangi bir işlem tesis edilmeyeceği açıktır. Öte yandan muvazaaya dayanan bir ilişki içerisinde engelli kişi adına taşıt iktisap edildiğinin tespiti halinde ilk iktisapta ödenmeyen ÖTV, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen işleme taraf olanlardan (adına taşıt iktisap edilen engelli, engelli adına alıp fiilen kendi istifadesine kullanan ile durumdan haberdar olması şartıyla motorlu araç ticareti yapan kişiden) aranır.
Engelli kişi adına tescil edilen taşıtlar Motorlu Taşıtlar Vergisinden de muaftır.
Motorlu taşıt alımında Katma Değer Vergisinde herhangi bir muafiyet söz konusu değildir.
Engel Oranı %90 ın üzerinde olan engelli bireyler için iki tür ÖTV indirimi uygulaması vardır.
Birincisi, Taşıtta Tadilat Aranmayan İstisna Uygulamasıdır:
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin (a) alt bendi uyarınca, Kanuna ekli (II) sayılı listedeki kayıt ve tescile tabi mallardan, Türk Gümrük
Tarife Cetvelinin,
• 87.03 tarife pozisyonunda yer alan, 1600 cm³ veya altında motor silindir hacmine sahip binek otomobil, panelvan, pick-up, arazi taşıtı, ATV, jeep, steyşın vagon, vb. taşıtların,
• 87.04 tarife pozisyonunda yer alan, eşya taşımaya mahsus, 2800 cm³ veya altında motor silindir hacmine sahip van, panelvan, kamyonet, pick-up, vb. taşıtların,
• 87.11 tarife pozisyonunda yer alan, motor silindir hacmine bakılmaksızın, motosikletlerin
engellilik derecesi %90 veya daha fazla olan engelliler tarafından beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı ÖTV’den müstesnadır. Bu istisnadan yararlanmak için, taşıtın özel tertibatlı olması engellinin taşıtı bizzat kullanması şartı aranmaz.
İkincisi ise, Taşıtta Tadilat Aranan İstisna Uygulamasıdır:
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin (b) alt bendiyle, Kanuna ekli (II) sayılı listede 87.03 tarife pozisyonu kapsamında vergilendirilen;
• Yük taşımasında kullanılıp azami ağırlığı 3,5 tonu aşmayan ve yolcu taşıma kapasitesi istiap haddinin %50'sinin altında olan taşıtların,
• Sürücü dâhil 9 kişilik oturma yeri olan taşıtların
engellilik durumlarının taşıtları bizzat kullanamayacak ve sürekli olarak tekerlekli sandalye veya sedye kullanmalarını gerektirecek nitelikte olduğunu, yetkili sağlık kurumundan alınmış engelli sağlık kurulu raporuyla tevsik eden ve engellilik derecesi %90 veya daha fazla olan engelliler tarafından, beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı ÖTV’den istisna edilmiştir. Taşıtta, ilk iktisaptan önce tekerlekli sandalye veya sedye ile binilmesine ve seyahat edilmesine uygun tertibat yaptırılması zorunludur.
(II) sayılı listenin 87.03 tarife pozisyonu sırası kapsamında vergilendirilen; motor silindir hacmi 2.800 cm³'ü aşan taşıtlar, bütün tekerlekleri motordan güç alan veya alabilen taşıtlar, sürücü dâhil 8 kişiye kadar oturma yeri olan binek otomobilleri, yarış arabaları ve arazi taşıtlarının ilk iktisabında bu istisnadan yararlanılamaz.
Dolayısıyla bu istisna kapsamında, 87.03 tarife pozisyonunda sınıflandırılan panelvan, kombi gibi hem yük hem yolcu taşımacılığında kullanılabilen çok amaçlı taşıtlar ile sürücü dâhil 9 kişilik oturma yeri olan taşıtların ilk iktisabı yapılabilir.
Ayrıca, fabrika çıkışı veya ithali sürücü dâhil 9 kişilik oturma yeri olarak yapılan ve taşıtın “Araç Tip Onayı Belgesi”ne uygun, tamamlanmış araç uygunluk belgesinde de bu teknik özelliği belirtilen taşıtlardan, istisnadan yararlanabilen engellilerce engellilik durumlarına uygun olarak tekerlekli sandalye veya sedye ile binilmesine ve seyahat edilmesine imkân sağlayacak şekilde mezkûr düzenleme kapsamında yaptırılan tadilata bağlı olarak oturma yeri sayısı düşürülen taşıtların ilk iktisabı da bu düzenleme kapsamındadır.
Bunun yanı sıra, 10 veya üstü oturma yerine sahip taşıtların, mezkûr düzenleme çerçevesinde yaptırılan tadilat sonucu, istisna kapsamındaki taşıtlar haline getirilmesi suretiyle ilk iktisaplarının yapılması halinde de diğer şartların sağlanmasına bağlı olarak, söz konusu istisna düzenlemesinden yararlanılabilir.
Mezkûr istisnadan, yalnızca engellilik durumları sürücü olmalarını engelleyecek nitelikte olan, sürekli olarak tekerlekli sandalye veya sedye kullanması gerektiğini ve engellilik derecesinin %90 veya üzeri olduğunu engelli sağlık kurulu raporu ile belgeleyen engelliler yararlanabilir.
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin (c) alt bendi uyarınca, (II) sayılı listedeki kayıt ve tescile tabi mallardan, Türk Gümrük Tarife Cetvelinin,
• 87.03 tarife pozisyonunda yer alan, 1600 cm³ veya altında motor silindir hacmine sahip binek otomobil, panelvan, pick-up, arazi taşıtı, ATV, jeep, steyşın vagon, vb. taşıtların,
• 87.04 tarife pozisyonunda yer alan, eşya taşımaya mahsus, 2800 cm³ veya altında motor silindir hacmine sahip van, panelvan, kamyonet, pick-up, vb. taşıtların,
• 87.11 tarife pozisyonunda yer alan, motor silindir hacmine bakılmaksızın, motosikletlerin
bizzat kullanmak amacıyla engelliliğine uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran engelliler tarafından ilk iktisabı ÖTV’den müstesnadır.
İstisnadan yararlanmak için taşıtın, özel tertibatlı olması engelli tarafından bizzat kullanılabilecek durumda olması şarttır.
Bu uygulamada, taşıtı hareket ettirici aksam olarak debriyaj, fren ve gaz pedalları ile vites kolu kabul edilir. İlk iktisaptan önce hareket ettirici aksamda sabitlenmiş bir şekilde özel tertibat yapılması gerekmekte olup, yapılan özel tertibatın kişinin engelliliğiyle uyumlu olması da zorunludur.
Sol el ve/veya kolda engelliliği bulunanların, taşıtta hareket ettirici aksam sayılan manuel vites kolunu engelliliğe uygun olarak direksiyona monte ettirmesi ve benzeri şekilde tadilat yaptırması veya taşıtın fabrika çıkışında vitesin direksiyonun sağ tarafına sabitlenmiş olması gibi haller hareket ettirici aksamda özel tertibat olarak kabul edilir.
Direksiyona topuz takılması, engelin bulunduğu taraftaki silecek kolu, sinyal, cam silecek kumandası, dörtlü flaşör, ön-arka cam su fıskiyesi, korna ve kontak gibi düzeneklerin diğer tarafa alınması veya direksiyon simidine monte edilmesi ve benzeri tadilatlar taşıtı hareket ettirici aksamda özel tertibat kapsamında değerlendirilmez.
Taşıtın otomatik vitesli olması, engelliliğe uygun hareket ettirici özel tertibat yaptırılması şartının aranmasına engel değildir. Dolayısıyla otomatik vitesli taşıtların hareket ettirici aksamında da kişinin engelliliğine uygun olarak sabitlenmiş özel tertibat yaptırılması gerekmektedir. Örneğin, sağ ayağı ampute olan bir engellinin, fren ve gaz pedalında özel tertibat yaptırmadan otomatik vitesli taşıtı kullanması mümkün olmadığından, ancak anılan tertibatın yaptırılması halinde otomatik vitesli bir taşıt bakımından istisnadan faydalanılabilir.
Öte yandan, manuel vitesli bir taşıtı vites kolunda ve/veya debriyaj pedalında sabitlenmiş özel tertibat yaptırmadan kullanamayacak durumda olan engelliler bakımından, otomatik vitesli taşıtlar, özel tertibatlı taşıt olarak kabul edilir.
Engellilik durumunun tevsikinde ibrazı zorunlu olan engelli sağlık kurulu raporu, engelliliği ile sadece özel tertibat yaptırılan taşıtların (veya engelliliği ile başkaca hareket ettirici özel tertibat yapılmasına gerek olmaksızın otomatik vitesli taşıtların) kullanılabileceğine dair değerlendirmeyi içermeli ya da bu hususun anlaşılabilmesini sağlayacak şekilde açık olmalıdır.
Engellilik derecesi %90'ın altında olanlarda, aranan şartları haiz olmak koşuluyla belli bir engellilik derecesine sahip olunması şartı aranmaz.
Öte yandan engellilik durumu, ilk iktisabı yapılacak taşıtın hareket ettirici aksamında tadilat yaptırılmasını gerektirecek nitelikte olmalıdır. Örneğin, sağ veya sol el parmaklardan herhangi bir ya da birkaçının olmamasına rağmen vitesin değiştirilmesine engel, vites kolunda tadilat yaptırılmasını gerektirecek bir durumun bulunmaması halinde manuel veya otomatik vitesli taşıt alımında istisna uygulanmaz.
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 53 üncü maddesi uyarınca engellilere ait araçların trafik tescil kuruluşlarınca tescil işlemlerinin yapılması sırasında:
a) Bizzat kullanım amacıyla engelliler tarafından ithal edilen özel tertibatlı otomobiller ile motosikletlerin tescil belgelerine ve bilgisayar kayıtlarına, "Araç sahibi tarafından kullanılması zorunlu olup, ilgili gümrük müdürlüğünün izni olmadan devri, satışı, hibesi, intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden devri, tasarruf hakkının vekâletname ile devredilmesi, kiralanması, ödünç verilmesi, özel tertibatının kaldırılması veya değiştirilmesi yasaktır." şeklinde şerh konulur.
b) Engelliler tarafından ithal edilen özel tertibatlı minibüslerin tescil belgelerine ve bilgisayar kayıtlarına "Araç sahibinin eşi, üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri hısımlarından bir sürücü veya noterce düzenlenmiş iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından kullanılması zorunlu olup, ilgili gümrük müdürlüğünün izni olmadan devri, satışı, hibesi, intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden devri, tasarruf hakkının vekâletname ile devredilmesi, kiralanması ödünç verilmesi, özel tertibatının kaldırılması veya değiştirilmesi yasaktır." şeklinde şerh konulur.
c) Engellilik derecesi % 90’ın altında olan engelliler tarafından bizzat kullanılmak amacıyla özel tertibatlı araçların Özel Tüketim Vergisinden muaf olarak yurt içinden ilk iktisabında tescil belgelerine, "İlk iktisap tarihinden itibaren beş yıl geçmedikçe Özel Tüketim Vergisi ödenmeden devri, satışı, hibesi, intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden devri, tasarruf hakkının vekâletname ile devredilmesi, “Özel tertibatının kaldırılması veya değiştirilmesi yasaktır." şeklinde şerh konulur. Herhangi bir engeli bulunmayan kişilerin kullanımına uygun olarak üretilmiş olan aracın teknik donanımlarında hiçbir değişiklik yapılmadan, engelli kişinin sağlık raporunda belirtilen tertibatın ilave aparatlarla taktırılmış olması halinde, bu araç araç sahibinin eşi, üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri hısımlarından bir sürücü veya noterce düzenlenmiş iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından da kullanılabilir. Aracın engelli veya bu kişiler tarafından her iki şekilde de kullanılabileceğinin yetkili kurum ve kuruluşlarca belgelendirilmesi şarttır.
ç) Özel tertibatı olmayıp, engellilik derecesi % 90 ve üzeri olan malul ve engelliler tarafından Özel Tüketim Vergisinden muaf olarak bizzat ithal edilen araçların tescil belgelerine ve bilgisayar kayıtlarına, "Araç sahibi engelli kişinin eşi, kanuni mümessili ile üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri hısımlarından bir sürücü veya noterce düzenlenmiş iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından kullanılması zorunlu olup, beş yıl içerisinde Özel Tüketim Vergisi ödenmeden devri, satışı, hibesi, intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden devri, tasarruf hakkının vekâletname ile devredilmesi, kiralanması, ödünç verilmesi yasaktır." şeklinde şerh konulur. Ayrıca ithal araçların gümrük şahadetnamelerinde, yukarıda belirtilen şerh dışında varsa diğer şerhler de tescil belgesine işlenir.
d) Engelliler tarafından ithal edilerek getirilen araçların, aynı durumdaki başka bir engelliye devri veya bunların ölümü sonucunda varislerine intikali halinde, bu araçlar gümrük vergisinden muaf olup, devir ve tescil işlemi ilgili gümrük müdürlüğünün iznine bağlıdır.
e) Özel tertibatı olmayıp, engellilik derecesi % 90 ve üzeri olan engelliler tarafından Özel Tüketim Vergisinden muaf olarak yurt içinden satın alınıp ilk iktisabı yapılan araçların tescil belgelerine “İlk iktisap tarihinden itibaren beş yıl geçmedikçe Özel Tüketim Vergisi ödenmeden devri, satışı, hibesi, intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden devri, tasarruf hakkının vekâletname ile devredilmesi yasaktır." şeklinde şerh konulur.
f) Engellilere ait yurt dışından ithal edilmiş olan özel tertibatlı araçların Yönetmelikte izin verilen kişiler dışında başkaları tarafından kullanıldığının tespiti halinde; araç trafikten men edilerek bu hususta düzenlenecek bir tutanakla mer'i mevzuat çerçevesinde işlem yapılmak üzere Gümrük ve Ticaret Bakanlığının ilgili birimlerine intikal ettirilir.
Talep halinde, trafik denetleme kuruluşları tarafından engellilerin araçları için ayrılmış park yerlerinden istifade etmeleri amacıyla, engellilere ve gazilere örneği Yönetmelik ekinde yer alan park kartı verilir. Park kartlarının verilmesi, kullanılması ve iptaline dair usul ve esaslar Emniyet Genel Müdürlüğünce belirlenir.
Engelli kişilerin yurt dışından ithal edecekleri özel tertibatlı olan araçlar gümrük vergisinden muaf tutulmuştur. Özel tertibatlı taşıt ithal etmek isteyen engelli kişilerin Ankara Naklihane ve Bedelsiz İthalat Gümrük Müdürlüğü’ne başvurmaları gerekmektedir.
3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesi uyarınca, engellilerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel bilgisayar programlarının teslimi KDV'den müstesnadır.
Münhasıran engellilerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamlarında kullanmaları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç (örneğin; görme engellilerin kullandıkları baston, yazı makinesi, kabartma klavye; ortopedik engellilerin kullandıkları tekerlekli sandalye, ortez-protez gibi cihaz ve araçlar) ile özel bilgisayar programları istisna kapsamında kabul edilir. Binek otomobili ve diğer nakil vasıtalarının ise sözü edilen “araç-gereç” kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.
Engelliler dışında engelli olmayanlar tarafından da kullanılması mümkün olan araç ve gereçlerin teslimi, bu istisna kapsamında değildir.
Özel tertibatlı olarak düzenlenmiş motosiklet veya otomobil türünden araçları kullanacak engellilerin almaları gereken ehliyet türüdür.
H sınıfı ehliyet, özel tertibatlı olarak düzenlenmiş motosiklet veya otomobil türünden araçları kullanacak engellilerden sağlık kurulu raporunda H sınıfı ehliyet alabileceğini belirtenler tarafından alınabilir.
H sınıfı sürücü belgesine ilişkin düzenlemeler Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde yer alır. H sınıfı ehliyet almak için, “ Özel tertibatlı araç kullanabilir” ibaresi olan sağlık kurulu raporu ile birlikte sürücü kurslarına müracaat edilmelidir. H sınıfı ehliyet kurslarında, kursiyerler trafik ve ilk yardım derslerinden sorumlu, motor dersinden muaftırlar. Dört haftalık teorik ders süresi vardır. Geri kalan sürede de direksiyon eğitimi alınır H sınıfı ehliyeti ömür boyu kullanmak veya belirli aralıklarla güncellemek, alınacak sağlık kurulu raporuna göre kesinlik kazanır. El veya ayakta ortopedik engelli olanlar ve işitme engelliler H sınıfı ehliyeti ömür boyu kullanabilir.
Karayolları Trafik Yönetmeliğinde yapılan değişiklik uyarınca 2016 yılından sonra “H” sınıfı ehliyet değil kullanılan araç sınıfına göre ehliyet verilecektir. Var olan “H” sınıfı ehliyetleri de beş yıl içerisinde değiştirilecektir.
Şehirlerarası yolcu otobüslerinde, Karayolları Taşıma Yönetmeliğinin 57. maddesinin 11. fıkrası gereği; % 40 oranında engelli olduğunu belgeleyen kişiler için bilet ücreti, geçerli ücret tarifesi üzerinden % 30 indirimli düzenlenmektedir.
Türk Hava Yolları, % 40 ve üzeri oranda engelli olan yolculara, uygulanabilir ücretler üzerinden tüm iç ve dış hatlarda % 20 indirim sağlamaktadır. İndirimden faydalanmak isteyen % 40 ve üzeri oranda engelli kişilerin ve refakatçilerinin, engelli kimlik kartı veya sağlık kurulu raporu veya ''Engelli'' ibaresi bulunan nüfus cüzdanlarını ibraz etmeleri gerekmektedir.
Müze ve ören yerlerine, engelliler ile bir refakatçisi, gaziler, şehit ve gazilerin eş ve çocukları, 65 yaş ve üstü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları kimliklerini ibraz etmek suretiyle ücretsiz biletle girmektedirler.
Engelliler, harp malulü ve gaziler ile bunların eşleri, çocukları, ve anne babalarından, kimliklerini ibraz etmek suretiyle milli parklar, tabiatı koruma alanları ve tabiat parklarına girişte ücret alınmamaktadır.
GSM operatörleri, engelli kişilere özel tarifeler uygulanmaktadır.
12 Temmuz 2013 tarihinde yürürlüğe giren 6495 sayılı Kanunla, “4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”da yapılan değişiklikle;
- Şehit yakınları ve gazilere,
- Engel oranı %40 ve üzerinde olan engelli bireylere,
- Ağır engelli bireylerin birlikte yolculuk ettikleri en fazla bir refakatçisine
demiryolları ve denizyollarının şehir içi ve şehirlerarası hatlarından, belediyelere, belediyeler tarafından kurulan şirketlere, birlik, müessese ve işletmelere veya belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehir içi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanma hakkı;
- 65 yaşın üstündeki vatandaşlara;
demiryolları ve denizyollarının şehir içi hatları ile yukarıda sayılan şehir içi toplu taşıma hizmetlerindenücretsiz olarak, demiryolları ve denizyollarının şehirlerarası hatlarından ise % 50 indirimli olarak yararlanma hakkı getirilmiştir.
Ayrıca toplu taşıma araçlarının ait olduğu kurum ve kuruluşlar, belediyeler, belediyeler tarafından kurulan şirketler, birlikler, müessese ve işletmeler, altmış yaş ile altmış beş yaş arasında bulunan kişilerin toplu taşıma araçlarından ücretsiz veya indirimli olarak yararlanmasını sağlayabilirler.
Ücretsiz seyahat hakkından yararlanmaya ilişkin usul ve esaslar, 4.3.2014 tarihli ve 28931 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Bakanlığımızca çıkarılan “Ücretsiz veya İndirimli Seyahat Kartları Yönetmeliği” ile belirlenmiştir.
Anılan Yönetmeliğe göre ücretsiz seyahat hakkından;
- 65 yaşın üstündeki vatandaşlar nüfus cüzdanları ile,
- Engelli bireyler Bakanlığımız İl Müdürlüklerince verilen “Engelliler İçin Kimlik Kart”ları ile yararlanabileceklerdir.
Yönetmeliğin 6 ncı maddesi uyarınca engelli bireyler;
‘ Halen yürürlükte olan 19/07/2008 tarihli ve 26941 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Engelliler Veritabanı Oluşturulmasına ve Engellilere Kimlik Kartı Verilmesine Dair Yönetmelik” uyarınca almış oldukları engelli kimlik kartlarını,
‘ Bu Yönetmelik yayımlanmadan önce alınmış ve anılan Yönetmeliğin geçici 1 inci maddesinde geçerlilikleri korunmuş olan; 13/8/1998 tarihli ve 23432 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Engelliler İçin Kimlik Kartı Yönetmeliği” uyarınca verilmiş bulunan engelli kimlik kartlarını,
‘ 30/10/2005 tarihli ve 25981 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Engelliler Veritabanı Oluşturulmasına ve Engellilük Bilgisinin Nüfus Cüzdanında Yer Almasına Dair Yönetmelik”uyarınca nüfus cüzdanlarında engel oranını gösteren ibare bulunan nüfus cüzdanlarını ibraz ederek bu haklarını kullanabileceklerdir.
Bu çerçevede, engelli bireylerin yürürlükteki hükümlere göre geçerli olan ve yukarıda sayılan engelli kimlik kartlarını yenilemelerine gerek bulunmamaktadır.
Yukarıda sayılan engelli kimlik kartı bulunup ücretsiz seyahat hakkından refakatçisi olmadan tek başına yararlanmak isteyen ağır engelli bireylerin de kartlarını yenilemeleri gerekmemektedir.
Ancak ücretsiz seyahat hakkından refakatçisi ile birlikte yararlanmak isteyen ağır engelli bireyler, Bakanlığımızca yeni dizayn edilen ve üzerinde “Ulaşımda refakatçi hakkı vardır” ibaresi bulunan “Engelliler için kimlik kartları”nı kullanmaları gerekmekte olup bu vatandaşlarımız ikamet ettikleri ilde bulunan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne başvurarak kartlarını yenilemelilerdir. Kimlik kartını değiştirmek isteyen ağır engelli bireylerin, ağır engellilik ilk olarak 16/7/2006 tarihli ve 26230 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Engellilük Ölçütü, Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelikte tanımlandığı için, başvuru yaparken bu tarihten önce alınmış olan veya bu tarihten sonra alınmış olsa bile ağır engelliliğin değerlendirilmiş olduğu sağlık kurulu raporlarını kullanmaları şarttır.
“Ulaşımda refakatçi hakkı vardır” ibaresini içeren “Engelliler için kimlik kartı”nı ibraz eden engelli bireylerin refakatçisinden başka herhangi bir belge talep edilmeyecektir.
Bilindiği üzere, ücretsiz seyahat hakkını düzenleyen 4736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin yedinci fıkrası “İlgili kurumlar, belediyeler ile belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketler, ücretsiz ve indirimli seyahat hakkının kullanılması ile ilgili olarak gerekli tedbirleri alırlar. Ücretsiz veya indirimli seyahat hakkının kullandırılmaması hâlinde bu haktan faydalandırılmayan her kişi için toplu taşıma aracının tarifesi üzerinden elli tam bilet bedeli tutarında idari para cezası mülki idare amiri tarafından uygulanır. Bu maddeye göre verilecek idari para cezaları tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir.” hükmünü amirdir. Bu bağlamda belediyeler, söz konusu hakkın kullanımını sadece yetki sınırları içinde ikamet eden kişilerle sınırlandırılmasına sebebiyet verecek uygulamalardan kaçınarak, yetki sınırları içinde yaşasın ya da yaşamasın tüm vatandaşların söz konusu haktan eşit bir şekilde yararlanabilmesi için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler.
Engelli İstihdamı konusuyla ilgili 2 uzman videosu bulunmaktadır.
Bu konunun videoları sorularının içindedir.
İşe yerleştirilme taleplerini karşılama yetkisi hangi kurumlardadır?
Engelli kişilerin devlet memuru olarak istihdamları Devlet Personel Başkanlığı koordinasyonunda ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca, kamuda ve özel sektörde işçi olarak istihdamları ise Türkiye İş Kurumu tarafından yapılmaktadır.
İş arayan engelli bireyler Türkiye İş Kurumu(İŞKUR) il müdürlüklerine kayıt yaptırabilir, İŞKUR’un internet sitesinden engelli personel açığı olan firmaları takip edebilir, engelliler için düzenlenen devlet memurluğu sınavına girebilir ve açıklanan kadroları takip edebilir.
İşkur’a başvuru koşulları nelerdir?
İŞKUR’a başvuaracak engelli bireylerin 14 yaşını doldurmuş ve sağlık kurulu raporuna göre % 40 ve üzeri oranda engelli olması, sağlık kurulu raporunda herhangi bir işte çalışamaz bilgisinin yer almaması gerekir.
İşkur’a başvurmak için gerekli belgeler nelerdir?
Tam teşekküllü devlet hastanelerinden alınmış hangi işlerde çalıştırılıp çalıştırılmayacaklarına belirten engelli sağlık kurulu raporu, T.C. kimlik numarası, yabancılar için İçişleri Bakanlığı tarafından verilen yabancı kimlik numarası, üç adet fotoğraf, diploma fotokopisi, varsa bitirmiş olduğu kurslara ilişkin sertifikalarla başvuru yapılır.
İşe girmek ve çeşitli kurumlara engelli eleman alınıp alınmayacağına ilişkin bilgileri öğrenmek için hangi yol izlenmelidir?
Kamu kurum ve kuruluşlarına engelli kadrosuna devlet memuru veya işçi olarak atanmak için öncelikle yapılacak olan merkezi sınava Engelli Kamu Personel Seçme Sınavı (EKPSS) girmek gerekmektedir.
Devlet memurluğuna ilişkin sınav duyurusu Devlet Personel Başkanlığınca yapılmakta olup ayrıca ilgili kurumun Web sitesinde (http://www.dpb.gov.tr/tr-tr)
yayımlanmaktadır.
Engelli bireylerin işçi olarak işe yerleşebilmesi için Türkiye İş Kurumu’na (Türkiye İş Kurumu İl Müdürlüklerine veya www.iskur.gov.tr adresinden) başvuru yapabilirsiniz.
Ayrıntılı bilgi için: www.iskur.gov.tr
Türk vatandaşları olmak, 18 yaşını doldurmak, %40 ve üzeri oranda engelli olduğunu engelli sağlık kurulu raporu ile belgelemek, kura ile atanacaklar için en az ilkokul mezunu olmak, devlet memurluğu için düzenlenen sınava girecekler için ise en az lise mezunu olmak.
Engelli bireyler için düzenlenen devlet memurluğu sınavı nedir? Kaç yılda bir yapılır?
Engelli kadrosuna devlet memuru olarak atanmak için Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (OSYM) tarafından 2 yılda bir yapılan sınavlardır.
EKKPS başvurusu nasıl yapılır?
Engelli Kamu Seçme Sınavına başvuru yapmak isteyen engelli bireylerin ilk olarak ÖSYM’ye ait www.osym.gov.tr adresli internet sitesinden edinecekleri Aday Başvuru Formu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürlüğü’ne başvurması gerekir. Burada düzenlenecek ön kabul ve taahhüt beyan belgesinin bir örneği, Nüfus cüzdanı, engelli sağlık kurulu raporu, diploma ve diğer ilgili belgelerin adayın kendisi tarafından ÖSYM Başvuru Merkezine verilmesi ile sınav başvuru süreci tamamlanmış olur.
4857 Sayılı İş Kanunu kapsamındaki işyerlerinin engelli çalıştırma zorunluluğu ne kadardır?
İşverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç engelli, kamu işyerlerinde ise yüzde dört engelli işçiyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır.
Özel sektör işverenlerince bu madde kapsamında çalıştırılan 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi engelli sigortalılar ile 1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilen korumalı işyerlerinde çalıştırılan engelli sigortalıların, aynı Kanunun 72 nci ve 73 üncü maddelerinde sayılan ve 78 inci maddesiyle belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamı, kontenjan fazlası engelli çalıştıran, yükümlü olmadıkları halde engelli çalıştıran işverenlerin bu şekilde çalıştırdıkları her bir engelli için prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerini tamamı Hazinece karşılanır.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa tâbi kurum ve kuruluşlarda istihdam edilmesi gereken engelli oranı ne kadardır?
Devlet Memurları Kanununa göre; kurum ve kuruluşlar çalıştırdıkları personele ait kadrolarda %3 oranında engelli personel çalıştırmak zorundadır. %3'ün hesaplanmasında ilgili kurum veya kuruluşun (taşra teşkilatı dahil) toplam dolu kadro sayısı dikkate alınır.
Engelli işçi veya memur çalıştırmamanın işverene getirdiği bir yaptırım var mıdır?
Kamu ve özel sektör işverenlerinden sorumluluğunu yerine getirmeyenlerden her ay çalıştırmadığı her engelli için belli bir miktar para cezası kesilmektedir. Engelli memur çalıştırmamanın herhangi bir müeyyidesi bulunmamaktadır.
Engelli istihdam etme sorumluluğunu yerine getirmeyen işverenlerden toplanan ceza paraları hangi amaçlar için kullanılmaktadır?
Engelli istihdam etme sorumluluğunu yerine getirmeyen işverenlerden toplanan ceza paraları, engellilerin ..kendi işini kurmaları, engellinin iş bulmasını sağlayacak destek teknolojileri, engellinin işe yerleştirilmesi, işe ve işyerine uyumunun sağlanması ve bu gibi projelerde kullanılır.
Özelleştirilen veya özelleştirilme kapsamına alınan kamu kuruluşlarında çalışan engellilerin yasal hakları nelerdir?
Kapatma ve tasfiye hâllerinde işten çıkarılma durumunda iş kaybı tazminatı, engellilere, kanunun diğer çalışanlara tanıdığı hakların iki katı oranında ödenir.
5398 sayılı “Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” un 21inci maddesine göre;
“......Bu Kanuna göre özelleştirme kapsamına alınan kuruluşların (iştirakler hariç) özelleştirmeye hazırlanması, özelleştirilmesi, küçültülmesi veya faaliyetlerinin kısmen ya da tamamen durdurulması, süreli ya da süresiz kapatılması veya tasfiye edilmesi nedeniyle; bu kuruluşlarda iş sözleşmesine dayalı olarak ücret karşılığı çalışanlardan iş sözleşmeleri tâbi oldukları iş kanunları ve toplu iş sözleşmeleri gereğince tazminata hak kazanacak şekilde sona ermiş olanlara, kanunlardan ve yürürlükteki toplu iş sözleşmelerinden doğan tazminatları dışında ilave olarak iş kaybı tazminatı ödenir. Ayrıca bunların mesleklerinde geliştirilmesine, bir meslekte yetiştirilmesine veya meslek edindirilmesine ilişkin eğitim giderleri ile yeni iş bulmalarına katkı sağlamak amacıyla yapılacak giderler Özelleştirme Fonundan karşılanır. Engelli personele (ilgili kanunların öngördüğü I, II ve III. derece), bu maddede belirtilen tutarın iki katı olarak iş kaybı tazminatı ödenir. İş kaybı tazminatı ödenmesi ve sağlanabilecek diğer hizmetlere ilişkin işlemler Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından yürütülür.”
Hazırlayan: Sosyal Hizmet Uzmanı Gamze Çetin
Derleyen: Sosyal Hizmet Uzmanı Mehmet Ali Şahin
Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde İşitme Engelliler Çok Programlı Liseleri, Ortopedik Engelliler Meslek Liseleri, zihinsel engellilere yönelik Meslekî Eğitim Merkezleri, İş Eğitim Merkezleri ve Yetişkin Zihinsel Engelliler İş Eğitim Merkezleri engellilere yönelik meslekî eğitim programları düzenlenmektedir. Bu kuruluşların meslekî eğitim faaliyetlerinden yararlanmak isteyen kişiler Ankara'daki kuruluşlar için Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğüne, illerdeki kuruluşlar için il Millî Eğitim Müdürlüklerine başvurabilirler.
Türkiye İş Kurumu ve MEB Çıraklık Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü engellilere yönelik meslek edindirme kursları düzenlemektedir. Ayrıntılı bilgi için: www.iskur.gov.tr , www.meb.gov.tr
Engelli Bireyin Eğitim konusuyla ilgili 2 uzman videosu bulunmaktadır.
Bu konunun videoları sorularının içindedir.
Engelli bireyler temel eğitim ilkeleri doğrultusunda genel eğitim, özel eğitim ve mesleki eğitim görme haklarını kullanabilmektedirler.
5378 sayılı Engelliler Kanunu'nun 15. Maddesinde “Hiçbir gerekçeyle engellilerin eğitim alması engellenemez. Engelli çocuklara, gençlere ve yetişkinlere, özel durumları ve farklılıkları dikkate alınarak, bütünleştirilmiş ortamlarda ve engelli olmayanlarla eşit eğitim imkânı sağlanır.” ibaresi yer almaktadır.
Engel türü ve derecesine göre engelli çocuklar genel eğitim sisteminde normal sınıflarda veya engel türü ve düzeyine göre ayrılmış olan özel eğitim sınıflarında eğitim alabilmektedirler. Bununla birlikte engelli çocukların normal eğitim sınıflarında normal gelişim gösteren akranlarıyla, sosyal ve eğitimsel açıdan birlikteliklerinin sağlanabilmesi için eğitim politika ve uygulamalarında temel yaklaşım kaynaştırma eğitimi ile sağlanmaktadır.
Özel eğitim hizmetleri 573 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve 31.05.2006 tarih ve 26184 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren “Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği” nde belirtilen esaslar doğrultusunda yürütülür.
Hastaneden alınan “eksiksiz” doldurulmuş “engelliler için sağlık kurulu raporu” ile ikamet edilen ilçede bulunan Rehberlik Araştırma Merkezlerine müracaatta bulunulmalıdır.
Rehberlik Araştırma Merkezlerinde, bireyin tüm gelişim alanındaki özellikleri ve akademik disiplin alanlarındaki yeterliliklerinin değerlendirilmesi amacıyla nesnel, standart testler ve engelli bireyin özelliklerine uygun ölçme araçlarıyla yapılan tüm uygulamalardır.
Engelli bireyin velisinin veya okul/ kurum yönetiminin yazılı başvurusu, Okula/ kuruma kayıtlı engelli bireyin bireysel gelişim raporu, İkametgâh belgesi, Engelli ler için sağlık kurulu raporu,
Özel eğitime ihtiyacı olduğu “Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu” tarafından tespit edilen tüm engelli bireylerin yararlandığı özel eğitim hizmetlerine ilişkin ödemenin Bütçe Uygulama Talimatı ile belirlenen kısmı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından karşılanmaktadır. Bu miktar Milli Eğitim Bakanlığı tarafından özel eğitim hizmeti veren kuruma ödenmektedir.
Aile eğitimi tüm eğitim kademelerindeki engelli bireyin eğitimine katkı sağlamak “rehberlik ve danışmanlık” hizmetlerini içeren bir eğitimdir. Aile Eğitim Hizmetleri Rehberlik ve Araştırma Merkezleri Özel Eğitim okul ve Kurumları, kaynaştırma uygulamaları yapılan okullar tarafından hazırlanan ve yürütülür. İhtiyaç halinde bu hizmet evlerde de yürütülebilir.
Üniversite sınavına giren engelli öğrenciler için gerekli fiziksel düzenlemeler yapılmaktadır. Ortopedik ve görme engelliler için uygun düzenlenmiş sınav mekanları hazırlanmakta, görme engelliler ve az görenler için 30 dakikalık ek sınav süresi verilmekte, sınav sorularını okuyacak ve söylenecek yanıtları yazacak uygun eğitimde ve düzgün diksiyonlu “yardımcı refakatçi” eşliğinde sınava girme olanağı tanınmaktadır.
Başarılı ve ihtiyaç sahibi engelli öğrencilere Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından öncelikli olarak öğrenim kredisi, katkı kredisi ve yurt tahsisi yapılmaktadır.
20.06.2006 tarih ve 26200 sayılı resmi gazetede yayımlanan “ Yükseköğretim Kurumları Engelliler Danışma ve Koordinasyon Yönetmeliği” gereğince üniversitelerde, öğrencilerin öğrenim hayatlarını kolaylaştırmak için gerekli tedbirleri almak ve bu yönde düzenlemeler yapmak üzere “Engelliler Danışma ve Koordinasyon Birimi” oluşturulması sağlanmıştır.
“Özel Eğitime İhtiyacı Olan Öğrencilerin Okullara ve Kurumlara Erişiminin Ücretsiz Sağlanması Projesi” özel eğitime gereksinim duyan çocukların okullara erişiminin ücretsiz sağlanması ile eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması ve engelli öğrencilerin okumaya teşvik edilmesi amacıyla Başbakanlık Engelliler İdaresi Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim, Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü işbirliğinde hazırlanmıştır.
Proje kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki;
eğitim alan öğrenciler ücretsiz taşınmaktadır.
Hazırlayan: Sosyal Hizmet Uzmanı Gamze Çetin
Derleyen: Sosyal Hizmet Uzmanı Mehmet Ali Şahin
5378 Sayılı Engelliler Kanunu'nun 33'üncü maddesi buna ilişkin düzenlemeyi içerir.
Madde 33.- 21.5.1986 tarihli ve 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci maddesine (n) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (o) bendi eklenmiş ve mevcut (o) bendi (p) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.
“(o) Engelli bireylerin spor yapabilmelerini sağlamak ve yaygınlaştırmak üzere; spor tesislerinin engellilerin kullanımına da uygun olmasını sağlamak, spor eğitim programları ve destekleyici teknolojiler geliştirmek, gerekli malzemeyi sağlamak, konu ile ilgili bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları ile yayınlar yapmak, spor adamları yetiştirmek, engelli bireylerin spor yapabilmesi konusunda ilgili diğer kuruluşlarla işbirliği yapmak.....,”
Ayrıca Engelliler İdaresi Başkanlığı’nca yapılması istenilen düzenleme doğrultusunda; Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından 81 Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne ve Özerk ve Özerk olmayan Federasyon Başkanlıklarına gönderilen 06.10.2010 tarihli yazı ile "engelli kimlik kartları esas alınarak hem engellilere tanınan hak ve hizmetlerinden yararlandırılmaları hem de sosyal hayata katılmalarının sağlanması bakımından Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne bağlı tüm tesislerde, federasyonca veya il müdürlüklerince düzenlenen spor faaliyetlerine girişte ücret alınmaması veya indirimli tarife uygulanması" istenmiştir ve uygulanmaya başlanılmıştır.
Anayasa ve tüm mevzuatta engellilere yönelik düzenlemeler topluma tam ve eşit katımlı sağlamak ve ayrımcılığı önleyici iyileştirmelere yöneliktir. 1982 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. maddesinde fırsat eşitliğine uygun olarak hareket edilmesi öngörülmüştür. Bu maddeye göre:
“Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.”
Anayasası’nın 10’uncu maddesinin ikinci fıkrasının sonuna 2010 yılında yapılan değişiklikle; “Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.” cümlesi ve aynı maddeye ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi özel surette korunması gerekenler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılamaz.”
Bu değişiklikle, engelli bireylere pozitif ayrımcılık yapılmasının eşitliğe aykırılık oluşturmayacağına ilişkin bir hüküm eklenmiştir.
İş hukukunun temel ilkelerinden biri olan işverenlerin işçilere eşit işlem yapma borcu, 4857 sayılı İş Kanunu’nun “Eşit Davranma İlkesi” başlığını taşıyan 5. maddesi ile normatif düzenlemeye kavuşmuştur. Bu maddeye göre;
MADDE 5.“ İş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayırım yapılamaz.” denmektedir.
5378 sayılı Engelliler Kanunun 4. maddesinde, engelli bireylerle ilgili politikaların temel odak noktasının ayrımcılıkla mücadele ekseninde olması gerektiği ifade edilmiştir:
“….Engelliler aleyhine ayrımcılık yapılamaz; ayrımcılıkla mücadele engellilere yönelik politikaların temel esasıdır”.
5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun’un 41. maddesi ile Türk Ceza Kanunu’nun ayrımcılık yasağını düzenleyen 122. maddesine, “engellilik” ibaresi eklenmiştir. Ayrımcılık başlığını taşıyan maddenin değişiklik işlenmiş hali şöyledir:
“Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yaparak;
Kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.”
Türk Ceza Kanunu’nun bu hükmünün doğrudan ayrımcılığı yasakladığı konusunda şüphe yoktur.
Ayrıca 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun’un 14. maddesinde ayrıca engelli bireylerin istihdamına yönelik ayrımcılıkla mücadele hususunda şunları ifade etmiştir:
“İşe alımda; iş seçiminden, başvuru formları, seçim süreci, teknik değerlendirme, önerilen çalışma süreleri ve şartlarına kadar olan safhaların hiçbirinde engellilerin aleyhine ayrımcı uygulamalarda bulunulamaz.
Çalışan engellilerin aleyhinde sonuç doğuracak şekilde, engeliyle ilgili olarak diğer kişilerden farklı muamelede bulunulamaz.
Çalışan veya iş başvurusunda bulunan engellilerin karşılaşabileceği engel ve güçlükleri azaltmaya veya ortadan kaldırmaya yönelik istihdam süreçlerindeki önlemlerin alınması ve işyerinde fiziksel düzenlemelerin bu konuda görev, yetki ve sorumluluğu bulunan kurum ve kuruluşlar ile işyerleri tarafından yapılması zorunludur. Engellilik durumları sebebiyle işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan engellilerin istihdamı, öncelikle korumalı işyerleri aracılığıyla sağlanır.”
6111 Sayılı Kanun ile “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” engelli bireyler için yer alan düzenlemeler, ayrımcılığı önlemeye yönelik çeşitli iyileştirmeler niteliğinde getirilmiştir. Ülkemizde bu alanla ilgili tüm mevzuat bilgileri web sitemizdeki “ulusal mevzuat” bölümünde yeralmaktadır.
Ülkemizde 28 Ekim 2009 tarihinde yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi (Convention on the Rights of Persons with Disabilities) her alanda engellilere dayalı ayrımcılığı önleyici ve bütünsel yaklaşıma dayalı hükümlerden oluşmaktadır (http://www.ozida.gov.tr/?menu=yenimevzuat&sayfa=engelli_kisilerin_haklari).
5378 Sayılı Engelliler Kanunu'nun 37'inci maddesi buna ilişkin düzenlemeyi içerir
Madde 37.- 13.4.1994 tarihli ve 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (u) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
(u) Kadınlara, güçsüzlere, engellilere ve çocuklara karşı şiddetin ve ayrımcılığın teşvik edilmemesi.
5378 sayılı Engelliler Kanununun 50. maddesiyle; Türk Ticaret Kanunu’nun 668. maddesinde yer alan ve görme engelli bireylerin poliçe altına attıkları imzanın usulen tasdik edilmiş olmadıkça geçerli olmayacağına ilişkin hüküm ve Borçlar Kanunu’nun 14. maddesinde yer alan ve görme engelli bireylerin imzalarının usulen tasdik edilmedikçe bağlayıcı olmayacağına ilişkin hüküm kaldırılmıştır.
Bu yöndeki diğer değişiklik ise, Noterlik Kanunu’nun 73. maddesine ilişkindir. 5378 Sayılı Engelliler Kanunu'nun 23 ve 24'üncü maddeleri buna ilişkin düzenlemeyi içerir.
Madde 23.- 18.1.1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 73’üncü maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
İlgilinin işitme, konuşma veya görme engelli olması:
Madde 73. Noter, ilgilinin işitme, konuşma veya görme engelli olduğunu anlarsa, işlemler engellinin isteğine bağlı olmak üzere iki tanık huzurunda yapılır. İlgilinin işitme veya konuşma engelli olması ve yazı ile anlaşma imkânının da bulunmaması hâlinde, iki tanık ve yeminli tercüman bulundurulur.
Madde 24.- 1512 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bir noterlik işleminde imza atılmış veya imza yerine geçen el işareti yapılmış olmasına rağmen, ilgilisi ister veya adına işlem yapılan ve imza atabilen görme engelliler hariç olmak üzere noter, işlemin niteliği, imzayı atan veya el işaretini yapan şahsın durumu ve kimliği bakımından gerekli görürse, yukarıdaki fıkradaki usûl dairesinde ilgili, tanık, tercüman veya bilirkişinin parmağı da bastırılır. Mühür kullanılması hâlinde parmağın da bastırılması zorunludur.”
Söz konusu hükmün değişiklikten önceki hali sağır, dilsiz ya da görme engelli kişilerin noterdeki işlemlerinin iki tanık huzurunda yapılmasını zorunlu kılmaktaydı. 5378 sayılı Kanun’un 23. maddesi ile bu zorunluluk kaldırılmış ve işlemlerin tanık huzurunda yapılması, engelli kişinin isteğine bırakılmıştır. Böylece, engelli bireyin fikrini alan ve yasal haklarını kendi istek ve taleplerine göre kullanmalarını sağlamaya çalışan bir yapı öngörülmüştür.
13.02.2011 tarihli ve 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile görme engellileri doğrudan ilgilendiren ve görme engellinin imzasının geçerli kabul edilmesi için şahit bulundurma durumunun görme engellinin isteğine bağlı hale getirildiği imza hususuyla ilgili kanunun 213. Maddesi şu şekilde düzenlenmiştir:
MADDE 213- 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir."Görme engellilerin talepleri halinde imzalarında şahit aranır. Aksi takdirde görme engellilerin imzalarını el yazısı ile atmaları yeterlidir."
572 sayılı KHK'nın aşağıdaki maddeleri bu konu hakkındaki düzenlemeleri içerir:
Madde 25- 24/2/1972 tarihli ve 1543 sayılı Genel Nüfus Yazımı Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“Ek Madde 1- Yazım kurulları, engellilerin, engellilik durumlarını belirtmek suretiyle yazımını sağlayacak tedbirleri alırlar. Herkes, kendisinin veya aile fertlerinin engelliliği ile ilgili bilgileri gerçek şekilde yazdırmaya, gerekirse sağlık kurulu raporunu göstermeye mecburdur. Bu maddede belirtilen engellilik durumlarının tanımlanması için Sağlık Bakanlığı ile işbirliği yapılır.”
26.04.1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanununun 36. maddesine göre seçmen kütüğü yazımı sırasında, seçmenin oyunu kullanmasını engelleyecek bir engelliliği varsa, forma kaydedileceği ifade edilmiştir.
Sandıkların konulacağı yerlerin belirlenmesinde seçmenin oyunu kolaylıkla, serbestçe ve gizli şekilde verebilmesi gözetilmesi ve engelli seçmenlerin oylarını rahatlıkla kullanabilmeleri için gerekli tedbirlerin alınması gerektiği aynı Kanununun 74’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Gebeler, hastalar ve engellilerin sıra ile bekletilmeden oylarını vermeleri ve yaşlılar ile engellilere yardım edenlerin de öncelikle oy kullanmalarına izin verilmesi Madde 90’da belirtilmiştir.
Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un “Birleşik Oy Pusulasının Atılması ve İşaretleme” başlıklı 93. Maddesine göre refakatçi eşliğinde oy kullanma prosedürü ise şu şekilde düzenlenmiştir:
Madde 93 - Kapalı oy verme yerinde birleşik oy pusulasını katlayıp yapıştırdıktan sonra, seçmen burasını terk eder ve birleşik oy pusulasını sandığa bizzat atar. Körler, felçliler veya bu gibi bedeni sakatlıkları açıkça belli olanlar, bu seçim çevresi seçmeni olan akrabalarından birinin, akrabası yoksa diğer herhangi bir seçmenin yardımı ile oylarını kullanabilirler. Bir seçmen birden fazla malule refakat edemez. Kurul başkanı, oyunu kullanan seçmene kimlik kartını verirken seçmen listesindeki adı karşısına imzasını attırır. İmza atamayanların sol elinin başparmağının izinin alınmasıyla yetinilir. Bu parmağı olmayan seçmenin hangi parmağını bastığı yazılır.
Engellilere yönelik olarak Belediyeler bünyesinde gerçekleştirilen çeşitli hizmetler; yardıma muhtaç olan engellilerin barınması için bakım ve rehabilitasyon merkezleri açmak; danışma ve rehberlik merkezleri açmak; ücretsiz muayene ve ilaç yardımı yapmak; ayni ve nakdi yardımlarda bulunmak; belediye otobüslerinden ücretsiz veya indirimli yararlanmalarını sağlamak; özel kurslar düzenlemek; yarışmalar, şenlikler, geziler ve spor müsabakaları düzenlemektir.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14. maddesinde hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırasının belediyenin mali durumu ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak belirleneceği, belediye hizmetlerinin sunumunda engelli, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Büyükşehir belediyelerine ise verilen görevler 5216 sayılı kanunun 7.maddesinde düzenlemiştir. Büyükşehir belediyelerinin sosyal nitelikli görevleri de maddenin (n) bendinde “Gerektiğinde sağlık, eğitim ve kültür hizmetleri için bina ve tesisler yapmak, kamu kurum ve kuruluşlarına ait bu hizmetlerle ilgili bina ve tesislerin her türlü bakımını, onarımını yapmak ve gerekli malzeme desteğini sağlamak”, (v) bendinde “Sağlık merkezleri, hastaneler, gezici sağlık üniteleri ile yetişkinler, yaşlılar, engelliler, kadınlar, gençler ve çocuklara yönelik her türlü sosyal ve kültürel hizmetleri yürütmek, geliştirmek ve bu amaçla sosyal tesisler kurmak, meslek ve beceri kazandırma kursları açmak, işletmek veya işlettirmek, bu hizmetleri yürütürken üniversiteler, yüksek okullar, meslek liseleri, kamu kuruluşları ve sivil toplum örgütleri ile işbirliği yapmak” şeklinde yer almaktadır.
Büyükşehir belediyeleri için 5216 sayılı kanununa 01.07.2005 tarih ve 5378 sayılı kanunla eklenen “Ek madde 1” ile engellilerle ilgili bilgilendirme, bilinçlendirme, yönlendirme, danışmanlık, sosyal ve mesleki rehabilitasyon hizmetleri vermek üzere engelli hizmet birimleri oluşturulması, bu birimlerin faaliyetlerini engellilere hizmet amacıyla kurulmuş vakıf, dernek ve bunların üst kuruluşlarıyla işbirliği halinde sürdürmeleri öngörülmüştür. Bu çerçevede “Büyükşehir Belediyeleri Engelli Hizmet Birimleri Yönetmeliği” 16.08.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Ayrıca 5378 sayılı Engelliler Kanunu ile Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir içinde kendilerine sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma hizmetlerinin engellilerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri 2012 yılına kadar almakla ve mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçlarını engelliler için erişilebilir durumuna getirmekle görevlendirilmiştir.
Hazırlayan: Sosyal Hizmet Uzmanı Gamze Çetin
Derleyen: Sosyal Hizmet Uzmanı Mehmet Ali Şahin