Gökhan Demir Hakkında

Nihal ve Ramazan Demir çiftinin 14 yıllık evlat hasreti, 24 Temmuz 1994’te tek yumurta ikizleri Gökhan ve Oğuzhan’ın dünyaya gelmesiyle son buldu. İkizler, 2012 yılında liseyi bitirdi. İkisinin de hayali iyi bir üniversiteye girebilmekti. Ancak 19 Ekim 2012’de, Hasköy’de meydana gelen korkunç kaza, ikizleri sonsuza dek birbirlerinden ayırdı. Saat 21.00 sıralarında, caddeden karşıya geçen Gökhan’a, (18)  sollama yapan Salih Paşahan’ın (39) kullandığı otomobil çarptı. Gökhan, diğer otomobilin üzerine düşerken, biraz ileride duran Salih Paşahan, Gökhan’ın yanına bile gelmeden, tekrar otomobiline binerek kaçtı.

Kaza

Kazanın olduğu gün Gökhan, Hasköy Rahmi Koç Müzesinin yanındaki parka  ikizi ve arkadaşlarıyla birlikte gitar çalmak için gidiyor.Ki her zaman gittikleri yer.Gökhan ben su almaya büfeye gideceğim dediğinde Arkadaşları bekle birlikte gidelim diyor o da 2 dakika alıp gelirim siz oturun diyor. Saat 20:45 civarı Büfeye gidiyor suyu alıyor ,  yolun yarısını geçiş yavaşlama çizgilerinin oraya geliyor.
Sollama yapmanın yasak olduğu yerde ehliyetsiz sürücü, aşırı hızla öndeki aracı solladığı sırada yolun yarısına gelen Gökhan’aaracın şöför tarafından çarpıp, havaya fırlatarak arkadaki aracın ön camına düşüyor ve oradan da Gökhan yere düşüyor

Gökhan aracı görmesiyle çarpması bir oluyor kaçmaya fırsatı olmuyor maalesef.
Sürücü Gökhan’a çarptıktan sonra ilk ışıklarda duruyor , 2. Araç sürücüsü yanına gitmek istiyor ama aracına binip kaçıyor. Gökhan’ı ölüme terk ediyor! Kaza hiç olmayacak bir yerde oldu. Kazanın olduğu yerde tek şeritli gelişli gidişli bir yolda ,30 km hızla gidiniz, yavaşlama, sollama yapılmaz işaretleri mevcut bir yerde oldu!

Kaza sonrası hukuk süreci

Gökhan 9 gün yoğun bakımda kaldı. Doktorlar hiç umut vermedi. Hastane sürecinin benimle konuştu , uygun bir dille aileni sen hazırla dedi. Nasıl denebilir ki Gökhan’ın tüm sevenlerine ölecek diye o kadar zordu ki o 9 gün 90 sene gibi geçti.

 En son ana kadar ümidimi hiç kesmedim Gökhan’dan direndi de zaten yaşamak için ama maalesef Kurban bayramının son günü 28 Ekim 2012 tarihinde akşamı  künt kafa travmasına bağlı, kafa kemikleriyle birlikte beyin kanaması, beyin doku harabiyeti ve gelişen komplikasyonlar sonucu hayata veda etti.

Gökhan’ı en son 30 Ekim 2012 ‘de morgda gördüm.1 gün önce adli tıpa otopsiye gittiğini bilmeme rağmen o kadar öldüğünü kabul edemiyordum ki morgda dirilenler oluyor ya belki Gökhan’da dirilir diye içimden diyordum.Aklım , kalbim Gökhan’ın ölümünü kabullenemiyordu. Gencecik hayat dolu kuzenim morg çekmecesinde neden birinin trafik kurallarına uymaması yüzünden!

Gökhan’ı toprağa verdikten sonra ertesi gün davanın peşine düştüm.
Dosyadaki eksiklikleri fark ettim. Polislerin kaza tespit tutanağını tutmadığını, karakola gelen görgü tanıklarının ifadesinin almadığını, suçlunun teşhis edilmesine rağmen teşhis tutanağına bağlanmamasından dolayı ürün yöneticisi olduğum işimden istifa edip ölen kuzenimin hakkını aramak için hukuk mücadelesine başladım.

Kamera kayıtlarını araştırdım, 2 görgü tanığı buldum olaydan 2-3 hafta sonra ifadelerinin alınmasını sağladım. Olayı görse de insanlar görgü tanığı olmaktan çekiniyor gerçekten görgü tanıklarımın ayağına kapandığımı hatırlıyorum ne kesik ne fazla ne gördüysen doğruyu söyle senden başka bir şey istemiyorum diye….

***Gökhan’ın davası sırasında olayla ilgilenen polisleri şikayet ettim.
 Polisler haklarında açılan disiplin soruşturmasından ceza almadı. Hiç avukat tutmadan takip ettiğim İstanbul 38.Sulh ceza mahkemesinde görülen dava sonucunda  bir komiser yardımcısı ve polis memuru görevi kötüye kullanmaktan 2 ay 15 gün hapis cezası aldı ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildi.4. Asliye ceza mahkemesi de Temmuz 2014 de kararı kesinleştirdi.

Dava süreci ve sonucu

Gökhan’ın dava sürecinde daha davalar başlamadan önce maalesef 3 avukat değiştirmek zorunda kaldık. Oradaki yaşadığımız sıkıntılar bambaşka...

Sürücü 3 ay kaçtı, yakalandığında yalan beyanda bulunarak kaçmaya çalıştı ki tutanaklarda mevcut. Ama maalesef ben yakalandığında tutuklanacak zannederken 3 ay kaçan kişi yine serbest bırakıldı Hem de resmi belgede sahtecilik, cürüm işleyenleri saklamak suçundan kesinleşmiş mahkumiyeti ve Yargıtay da çete kurmak ve uyuşturucu ticaretinden dosyası inceleme aşamasında olmasına rağmen!

İlk duruşma gününe az bir zaman vardı ben bu sürücüyle kazanın olduğu yerdeki benzincide karşılaştım. Hemen yanına gittim senin ehliyetin yok nasıl araç kullanıyorsun dediğimde bana ehliyetini gösterdi.Hemen savcılığa ihbar ettim. Bu kişinin ehliyeti yoktu eğer gösterdiği belge sahteyse sahtecilikten , gerçekten aldıysa tedbir konulsun diye.. Gökhan’ı öldürdüğü yerde adam hala aracını kullanıyor. Kanayan yaramıza resmen tuz basıyor. Bir öğreniriz ki Gökhan’ı öldürdükten 3 ay sonra 38 yaşında ehliyet almış

Dava süresince 3 bilirkişi raporu alındı. 3 raporda da sürücü asli kusurlu bulundu.

Dava süresince sürücünün ehliyetine tedbir konmadı, sürücü başsağlığı dilemedi, en ufak pişmanlık hiçbir şey yoktu!

Gökhan öldükten tam 2 sene sonra 8.celsede  İstanbul 30’uncu Asliye Ceza Mahkemesi 6 Kasım 2014’te kazayla ilgili davayı karara bağladı. Sürcüye  5 yıl hapis cezası veren mahkeme, ehliyeti bulunmadığı, ters yolda araç kullandığı için cezayı bilinçli taksir hükümlerince cezayı 6 yıl 8 aya çıkarttı.

Sanığın geçmişte sabıklarının bulunması, mahkemeyi yanıltıcı beyanlarda bulunması, yargılamayı takip etmemesi, olaydan pişmanlık duyduğuna dair söz / davranışta bulunmaması göz önüne alınarak, ceza indirimi vermedi .

Kasım 2016 tarihinde Yargıtay 12. Ceza Dairesi bilinçli taksir koşullarının oluşmadığı ve cezanın üst sınıra yakın bir ceza olması gerekçeleri ile bozdu. Yıllardır adalet bekleyen bizler Yargıtay’ın kararıyla bir kez daha yıkıldık. Yargıtay , meskun mahalde hızın 30 km olduğu, meydana gelen olayda sanığın 30 km hızla ilgili teknik bir tespit bulunmadığı için bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasına “ yer yok deyip kararı bozmuş !
 

Görgü tanıklarının beyanlarında, bilirkişi raporlarında hızlı olduğu zaten belirtilmiştir. Kaza olup, bittikten sonra nasıl tam şu hızdadır demek mümkün olabilir ki. Mühendislerin yaptığı araştırmalar ki EGM sitesinde var 30 km hızla bir yaya çarparsanız yaya yaşar, 50 km ve üzeri bir hızla çarparsanız yaya hayatını kaybeder.Gökhan’ın ölümüne neden olan sanıkla ilgili Yargıtay kararı yerleşik içtihatlara aykırı bir karar. Ters yönde, ehliyetsiz, aşırı hızlı olan sanık kazanın olacağını öngördüğü için bilinçli taksir koşulları oluşmuş ama uygulanmıyor .


Yagıtay kararı bozduktan sonra Gökhan’ın ölümünden tam 5 yıl sonra 26 Ekim 2017 tarihinde İstanbul 31.Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Yargıtay bozma ilamı gereğince sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına, taksirle adam öldürme suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.

Hakim sanığın  2 yıl süre ile sürücü belgesinin alınmasına , geri alınmanın hüküm kesinleşmesi, ve cezanın tümü ile infazsından sonra işlemeye başlamasına karar vermiştir. Yani bu demek oluyor ki kişi hala sürücü belgesiyle dışarıda aracını kullanıyor

Türk Ceza Kanunu-  İkinci Bölüm - Güvenlik Tedbirleri MADDE 53. (6) trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar.

Ölümlü yaralanmalı trafik kazalarında taksirle veya bilinçli taksirle suç işlenmesi sonucunda sürücü belgesi mahkemenin 3 aydan 3 yıla kadar takdir ettiği bir sürede tedbir konulmaktadır.  Ancak bu tedbir yargılama sürecinde değil , ceza mahkumiyeti kararının kesinleşmesiyle birlikte başlamaktadır.

Yargıtay bu kararı onarsa 671 sayılı KHK ile 01.07.2016 tarihinden önce işlenen suçlarda hükümlü cezasını ½ oranında infaz kurumunda çektikten sonra denetimli serbestlik 2 yıl olarak uygulanacak. Yani 4 yıl 6 ay hapis cezası alan sanık kapalı cezaevinde en fazla 3 gün iyi halli kaldıktan sonra açık ceza evinde 3 ay kalarak serbest kalacak!

Dosya Yargıtay'a gittikten 1 ay içinde hemen savcı mütalaasını vermiş. 3 BİLİRKİŞİ RAPORUNDA DA ASLİ KUSURLU BULUNAN Sanık için Yargıtay Savcılığı tebliğnamesinde 4yıl 6 ayında fazla olduğunu, YANİ 3 AY cezaevinde kalacak sanık için bu cezanın fazla olduğunu  belirterek toplum vicdanını zedelemeye yönelik bir karara imza atmıştır.

Hakkaniyete uygun, makul bir ceza gözetmeden ,sanık hakkında fazla ceza verilmiş demiş! Şaka gibi ama maalesef gerçek!

Basına yansıyan haberler için Gökhanı öldüren sürücü beni basın suçlarına şikayet etti. Sırf psikolojimi bozmak için .Çünkü biliyordu ki Gökhan’ın davası demek ben demek çünkü benden başka kimse davayı gelip takip etmiyordu.

Gökhan’ın otopsi raporundan kamu spotu yaptıktan sonra, Yargıtay’ın kararı bozması üzerine  30.Asliye Ceza mahkemesinde yeniden yargılama sürecinde Sanığın avukatı hiç unutmuyorum “Gökhan 9 gün yoğun bakımda kalmış, otopsi raporunu inceledim hastanede Gökhan’a iyi bakmamışlar, baksalardı yaşardı dedi”! Bir siz öldürmediniz Gökhan’ı demedikleri kaldı….Gökhan dava dosyasında birçok kişi için  adı geçen bir kağıttan ibaret olduğu   ve kendini savunamadığı için , onun ölüsüne bile saygı duymayanlar bunları söyleyebilecek kadar çirkinleşebiliyorlar.

2020 Nisan ayında kamuoyunda yeni infaz yasası olarak bilinen yasa ile tamamen yıkıldık.Bu yasa yüzünden cezası onansa bile içeriği 1 gün bile artık girmeyecekti kuzenimi öldüren sürücü.

Nisan 2020’de  yürürlüğe giren Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu ile 30.03.2020 tarihinden önce işlenen suçların koşullu salıvermeden yaralanma süresi 1/2 indirilmiş , denetimli serbestlik süresi 3 yıla çıkartılmıştır. Buna göre trafik kazalarına bağlı bir suçta 6 yıl hapis cezası alan bir kimse ceza evinde bir kaç gün kaldıktan sonra tahliye olabilecektir.Artık trafik suçlarında koşullu salıvermeden yaralanma süresi ½ uygulanıyor.

Ekim 2020 tarihinde Yargıtay'ın kararı düzelterek onadığını öğrendik. Ve hayatımızın şokunu yaşadık! Daha beter ne olabilir derken hala daha beteri varmış ve olabiliyormuş!

Yargıtay’ın onadığı ceza da artık son çıkan infaz yasasından dolayı maalesef içeride bir gün bile tutuklu kalmayacak. 8 sene oldu bir gün bile tutuklu yargılatamadık. Yargıtay'ın bozduğu karar TCK ‘nın 53/6.maddesine göre 2 yıl süreyle ehliyetinin geri alınmasına karar verilmesi, kanuna aykırı olup, hükmün 5320 sayılı kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMK’un 321. Maddesi uyarınca BOZULMASINA, KARARIN DÜZELTEREK ONANMASINA KARAR vermiştir!Bu kararı benim mantığım, vicdanım almıyor. Kamuoyuna mal olmuş bir davada bu karar tüm trafik suçluları için kötü örnek oluyor.

Sürücünün bilinçli hataları yüzünden Gökhan yaşama veda etti.O günden beri bayramlar, düğünler , en özel günler hep eksik…Gökhan’ın davası makul sürede yargılama hakkının ihlalini doğurmaktadır. Verilen bu kararlar vicdanları yaralayan, hakkaniyete ve adaletle asla bağdaşmayacak nitelikte kabulü mümkün olmayan bir karardır.

Bu ülkede birini öldürmek istiyorsan araba ile çarp kaç deniliyor bu söylemi ancak caydırıcı cezalar ile değiştirebiliriz. Ben kuzenimin davasını kaybettim evet ama yasaların değişmesi ile ilgili davamı Gökhan’dan sonra kurucusu olduğum Trafikte Haklarım Derneği ile devam ediyorum mücadelemden vazgeçmiyorum.

 Ölümlü/ yaralanmalı trafik kazaları sonucunda ağır kusurlu durumlarda bile alt sınırdan ceza verilmesi, 2-5 yıl arasında cezaların taktir edilmesi ,hükmün açıklanmasının geri bırakılması, cezaların ertelenmesi /adli para cezasına çevrilmesi gibi yargılamada sanığın lehine kurumlar ile denetimli serbestlik gibi kurumlar yüzünden cezalar caydırıcı olmamaktadır. Sevdiğini kaybetme / engelli kalma acısıyla birlikte her kurum ile ayrı ayrı uğraşmak zorunda kalan, yıllarca adalet bekleyen trafik mağdurlarını yeni infaz kanunun kabul edilmesi derinden yaralamıştır.

Trafik suçlarında asli kusurlu olarak birinin ölümüne neden olan sürücülerin cezaları bile 24 eşit taksitle para cezasına çevriliyor. Asla para cezasına çevrilmemeli. Ceza puanını dolduran sürücülerin sürücü belgeleri alınırken,

 TCK MADDE 53. (6) ‘ya göre taksirli suçtan mahkumiyet halinde, sürücü belgeleri geri alınır derken; geri alınma nedeni neden hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe giriyor ve süre cezanın tümüyle infazından başlıyor ? Benim mantığım vicdanım almıyor. Aracıyla insan öldürenlerin ehliyetine tedbir konulmuyor ve trafikte hepsi aramızda geziyor.
 

Ülkemizde yargılama süreleri göz önüne alındığında ölümlü/ yaralanmalı kazaya karışan bir sürücünün sürücü belgesine ceza mahkumiyeti kararından  sonra sürücü belgesine tedbir konulması gerek uygulayıcılar, gerek vatandaşlar / mağdurlar tarafından sıkıntılar yaşanmasına neden olmaktadır.
 

Acımı Sosyal Faydaya Dönüştürüyorum: Trafikte Haklarım Derneği

Gökhan’ın ardından trafikteki hak ve can kayıplarına dur demek için 6 Mayıs 2015 tarihinde Trafikte Haklarım Derneği’ni kurduk. Gönüllü olarak yıllardır trafik güvenliği alanında çalışıyorum.  Sevdiğini kaybetme / engelli kalması acısıyla birliktelikte trafik mağdurları uzun yıllar süren zor yıpratıcı hukuki süreçler yaşamaktadır. Bu süreçler sonucunda verilen cezalar, yeni çıkan infaz kanunu hem mağdurları hem de kamu vicdanını derinden yaralamaktadır.

Yasalar mağdurlar adına affettikçe, trafik suçlarına caydırıcı cezalar verilmedikçe acı tablo ortada sadece 2015 - 2019 yılları arasında trafik kazalarında 34.405 CANIMIZI KAYBETTİK! 1.5 milyon kişiyse YARALANDI! Kaç kişi engelli kaldı?

Trafikte Haklarım Derneği olarak,

  • Trafik suçlarında koşullu salıvermeden yararlanma süresinin 2/3 olarak uygulanmasını,
  • TCK 53 (6) maddesiyle ilgili acil düzenlemeler yapılarak, asli kusurlu olarak ölüme neden olan sürücülerin yargılama bitene kadar ehliyetine tedbir konulmasını,
  • Trafik kazalarında asli kusurlu kabul edilen haller KTK. Madde 84'ün yeninden düzenlenmesini,
  • Ölümlü/ ağır yaralamalı trafik kazalarında fail asli kusurlu ise ceza asla “adli para cezasına” çevrilmemesini,
  • Türkiye’de trafik suçlarıyla ilgili ceza miktarları ile cezaların caydırıcılık niteliği arasındaki ilişkinin güç

Başka Gökhan'lar ölmesin diye, hep birlikte sağlıklı, kazasız, adaletli, güzel günler için desteklerinizi bekliyorum.

Trafikte Haklarım Derneği
Kurucu Başkanı

Yasemin USTA

 

Gökhan’ın Dava Sürecinin Haberleri 

 

2021

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/adalet-savasinda-ikinci-perde-kuzenini-trafik-kazasinda-kaybeden-yasemin-o-yasa-degismeden-olmem-41814421

2020

https://www.sabah.com.tr/yasam/otopsi-raporu-unluleri-aglatmisti-bu-dava-ne-zaman-bitecek-5063144

2018

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/hizliydi-ve-ehliyeti-bile-yoktu-onlari-ayiran-hala-serbest-40868629

https://www.aksam.com.tr/guncel/bir-cana-karsilik-4-yil-hapis-fazla/haber-745469

2017

https://www.takvim.com.tr/guncel/2017/01/17/kuzen-isyani

2014

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/adalet-kacti-yasemin-yakaladi-27684431

https://t24.com.tr/haber/2-yil-adaletin-pesinden-kostu-kuzenin-olumune-neden-olan-sofor-ile-2-polisi-hapse-mahkum-ettirdi,278924

 

2013

https://www.aksam.com.tr/guncel/asla-dogum-gunu-kutlamayacagim/haber-170645

https://www.aksam.com.tr/yasam/ikizleri-yariscilar-ayirmis/haber-269252

 

 

 

Haberdar Olmak için